Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik'in açıklamasına göre, İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı'na gelen diplomatik bir heyete ateş açtı. Olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Heyette Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu'ndan diplomatların da bulunduğu belirtildi. İsrail'in bu saldırısı, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, uluslararası ilişkilerde yeni bir krize yol açabilecek potansiyele sahip.

Cenin'de Diplomatlara Saldırı: Detaylar

Ahmed ed-Dik, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin, büyükelçi, konsolos ve diplomatlardan oluşan heyetin kampın girişine varması üzerine kuralları ihlal ederek gerçek mermiyle ateş açtığını ifade etti. Bu durum, diplomatik dokunulmazlığın açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Heyete eşlik eden Dik, İsrail askerlerinin diplomatları "korkutmak ve sindirmek" amacıyla ateş ettiğini ve heyetin 21 Ocak'tan bu yana kuşatma altında olan kampa girmesini engellemeye çalıştığını söyledi. İsrail'in bu eylemi, uluslararası arenada büyük bir tepkiyle karşılandı.

• İsrail askerleri, diplomatları korkutmak amacıyla ateş açtı.
• Heyetin kampa girişi engellenmeye çalışıldı.
• Saldırı, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendiriliyor.

Türkiye'den Tepki ve Açıklamalar

İsrail ordusunun ateş açtığı heyette, Türkiye'nin Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosluğu'ndan diplomatların da bulunması, olayın Türkiye açısından önemini artırdı. Türkiye'den henüz resmi bir açıklama yapılmazken, diplomatların güvenliği ve olayın detayları yakından takip ediliyor. Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor. Bu tür olaylar, Türkiye ile İsrail arasındaki hassas ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada ise diplomatik heyetin Cenin'e "koordineli" bir şekilde girdiği iddia edildi. Açıklamada, heyete onaylı bir güzergah verildiği, ancak bölgenin aktif bir çatışma alanı olması nedeniyle bu rotayı takip etmelerinin istendiği belirtildi. İsrail askerlerinin, heyeti uzaklaştırmak için "uyarı ateşi" açtığı ve herhangi bir yaralanma veya hasar yaşanmadığı öne sürüldü. Ancak, Filistinli yetkililer bu açıklamayı yalanlayarak, İsrail'in gerçekleri çarpıttığını savundu.

Cenin'deki Durum ve Bölgedeki Gerilim

Filistin Dışişleri Bakanlığı, konsolos ve büyükelçilerin, İsrail'in devam eden saldırılarını yerinde gözlemlemek için Cenin Mülteci Kampı'nı ziyaret edeceğini duyurmuştu. İsrail, 7 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik saldırıları başlattığından bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik operasyonlarını artırdı. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırıyor. 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 171'i çocuk olmak üzere 962 Filistinli hayatını kaybetti, 7 binden fazlası yaralandı ve 16 bin 400 kişi gözaltına alındı. Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak'ın ardından İsrail ordusu, 21 Ocak'ta Cenin'e "Demir Duvar" adını verdiği bir operasyon başlattı. Saldırılar daha sonra Tulkerim ve Tubas'taki mülteci kamplarına genişletildi. İsrail ordusu, halen Cenin ve Tulkerim'deki kamplarda işgalini sürdürüyor.

İsrail ordusunun Cenin'de diplomatlara ateş açması, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Olayın ardından, bölgedeki diplomatik misyonların güvenliği konusunda endişeler artarken, uluslararası kuruluşlar İsrail'i kınamaya devam ediyor. Bu tür olaylar, Orta Doğu'daki barış sürecini daha da zorlaştırırken, bölgedeki istikrarsızlığın sürmesine neden olabilir.