6 Şubat depreminin acı sembollerinden biri olan Hakimbey Apartmanı davasında yürekleri dağlayan gelişmeler yaşanıyor. 78 kişinin hayatını kaybettiği apartmanla ilgili bilirkişi raporuna yapılan itirazın reddedilmesi, acılı ailelerin umutlarını bir kez daha kırdı. Davada, "Ölen öldüğüyle kalsın" şeklindeki iddialar ise infial yarattı.

Bilirkişi Raporu ve İtirazın Reddi

Hakimbey Apartmanı davasında bilirkişi raporu, belediyenin asli kusurlu olduğunu ortaya koymuştu. Ancak bu rapora yapılan itiraz, mahkeme tarafından reddedildi. Bu karar, davanın seyrini değiştirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Raporda, apartmanın yapımında ve denetiminde ciddi ihmallerin olduğu vurgulanmıştı.

Apartmanda hayatını kaybeden Gülen Öner'in kardeşi Yunus Öner, yaşananlara tepki göstererek, "Ceza almamaya çalışıyorlar. 'Ölen öldüğüyle kalsın' diyorlar" ifadelerini kullandı. Öner, ablasının 2020'deki depremde binanın hasarlı olduğuna dair Çevre Bakanlığı'na bildirimde bulunduğunu ancak herhangi bir önlem alınmadığını da belirtti.

Adalet Arayışı Devam Ediyor

Hakimbey Apartmanı'nda yaşanan trajedi, Türkiye'deki deprem gerçeğini ve yapı denetimindeki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Davanın takipçisi olan aileler, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Ailelerin adalet arayışı sürerken, davanın ilerleyen süreçlerinde neler yaşanacağı merakla bekleniyor.

• Bilirkişi raporunda belediyenin asli kusurlu olduğu belirtildi.
• Aileler, sorumluların cezalandırılmasını istiyor.
• Dava süreci yakından takip ediliyor.

Hakimbey Apartmanı davası, sadece 78 canın kaybıyla sınırlı kalmayıp, Türkiye'deki yapı denetimi ve deprem önlemleri konusunda da önemli bir dönüm noktası olabilir. Ailelerin adalet arayışı, benzer acıların yaşanmaması için bir umut ışığı olmaya devam ediyor. Davanın sonucunda alınacak kararlar, gelecekteki yapılaşma süreçlerinde daha dikkatli ve sorumluluk sahibi olunmasına katkı sağlayabilir.