PKK'nın son kongre bildirisinde yer alan bir iddia, uzun süredir devam eden bir tartışmayı yeniden alevlendirdi: Turgut Özal'ı derin devlet mi öldürdü? Medyaradar analisti Atilla Akar, bu çarpıcı iddiayı değerlendirerek, olayın arka planını ve olası nedenlerini analiz etti.

Özal'ın Şüpheli Ölümü ve PKK'nın İddiası

Turgut Özal'ın 17 Nisan 1993'teki ani vefatı, o dönemden beri pek çok spekülasyona neden olmuştu. Özellikle ailesi ve yakın çevresi, Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etmiş, ancak yapılan araştırmalar kesin bir sonuca ulaşamamıştı. Aradan geçen yılların ardından bu konu, PKK'nın 12. Kongresi'nde yeniden gündeme geldi. PKK, kongre bildirisinde "Derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması" ifadesini kullanarak, suikast iddiasını destekledi.

Atilla Akar, PKK'nın bu iddiasını değerlendirirken, örgütün yeni bir imaj oluşturma ve tarihsel zemin yaratma çabasında olduğunu belirtti. Akar'a göre PKK, "Biz aslında hep barış istedik. Turgut Özal da böyle düşünüyordu ama öldürülünce olmadı" mesajı vererek, kendisini aklamaya çalışıyor.

Ahmet Özal'ın Zikzaklı Yaklaşımı

Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın bu konudaki tutumu da dikkat çekici. İlk başlarda babasının Rusya tarafından öldürüldüğünü savunan Ahmet Özal, daha sonra bu fikrinden vazgeçerek "derin devlet" tezine yöneldi. CNN TÜRK'te katıldığı bir programda, babasının Orta Asya seyahati sonrası kendisine "PKK meselesini bitireceğim" dediğini ve kısa süre sonra vefat ettiğini söylemişti.

Atilla Akar, Ahmet Özal'ın bu zikzaklı yaklaşımını duygusal faktörlere bağlarken, kendisinin de olayın bir suikast olduğuna inandığını ancak uluslararası nitelikte bir suikast olduğunu düşündüğünü ifade etti. Akar, Özal'ın Türki coğrafyaya el atmasının ve buradaki dengeleri sarsmasının bu suikastın nedeni olabileceğini belirtti.

İki Farklı Suikast Girişimi

Atilla Akar, Turgut Özal'a yönelik iki farklı suikast girişimine dikkat çekti:

• 18 Haziran 1988'deki ANAP Kongresi saldırısı: Kartal Demirağ tarafından gerçekleştirilen bu saldırının, "ANAP içi darbe" girişimi olduğunu ve Özal'ın ölümü halinde yerine hazır bir ekibin geçirilmesinin amaçlandığını savundu.
• Ölümüne neden olan gizli suikast: Akar, bu suikastın uluslararası nitelikte olduğunu ve Özal'ın Türki coğrafyadaki faaliyetlerinden rahatsız olan güçler tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyor.

Sonuç olarak, PKK'nın bu iddiası, günün siyasi koşullarıyla bağlantılı ve örgütsel çıkarları doğrultusunda yapılmış bir hamle olarak değerlendirilebilir. PKK, bu iddia ile kendisini aklamaya ve devlete "Yarım kalan işi tamamlayın" mesajı vermeye çalışıyor.