6 Şubat depremlerinde yaşanan büyük yıkımın ardından, sorumluların yargılanması süreci devam ederken, dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Yüzlerce kişinin ölümünden sorumlu tutulan ve AKP Besni İlçe Yönetim Kurulu eski üyesi olan müteahhit Şükrü İşitmen hala yakalanamadı. Adalet Bakanlığı'na bağlı Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nün açıklamaları, olayın seyrini değiştirecek nitelikte.

Adli Kontrol Şartını İhlal Etti

Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, sanık Şükrü İşitmen'in 21 Ekim 2024 tarihinden itibaren adli kontrol yükümlülüklerini "ısrarlı ve sürekli" şekilde ihlal ettiğini mahkemeye bildirdi. Bu durum, İşitmen'in kaçma şüphesini güçlendirirken, yetkililerin harekete geçmesi bekleniyor. Peki, Şükrü İşitmen kimdir ve neden bu kadar önemli bir figür haline geldi?

Şükrü İşitmen Kimdir?

Şükrü İşitmen, 6 Şubat depremlerinde yıkılan binaların müteahhidi olarak biliniyor. Bu binalarda yaşanan can kayıpları, İşitmen'i kamuoyunun gündemine taşıdı. Aynı zamanda AKP Besni İlçe Yönetim Kurulu eski üyesi olması, olaya siyasi bir boyut da kazandırdı. İşitmen'in yurt dışına çıkış yapmadığı belirtilse de, adli kontrol şartını ihlal etmesi, kaçma ihtimalini akıllara getiriyor. Bu durum, depremzede yakınlarının adalet arayışını daha da zorlaştırıyor.

Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu dönemde, sorumluların yargılanması büyük önem taşıyor. Şükrü İşitmen gibi isimlerin kaçması veya adaletten kaçırılması, toplumda büyük bir infiale yol açabilir. Yetkililerin bu konuda daha hassas ve kararlı adımlar atması bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, adalet gecikirse, toplumdaki güven duygusu da zedelenir.

Depremde yaşanan yıkımların ardından, Türkiye genelinde birçok müteahhit hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak, bu soruşturmaların ne kadar etkili olduğu ve sorumluların ne kadar hızlı bir şekilde yargı önüne çıkarıldığı tartışma konusu. Şükrü İşitmen örneği, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor.

Depremde hayatını kaybedenlerin yakınları, adaletin bir an önce sağlanmasını bekliyor. Sorumluların hesap vermesi, sadece acıları dindirmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekte benzer felaketlerin yaşanmasının önüne geçilmesine de katkı sağlayacaktır.

Sonuç olarak, Şükrü İşitmen'in yakalanması ve yargılanması, Türkiye'deki deprem soruşturmalarının geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Yetkililerin bu konuda göstereceği hassasiyet, toplumun adalet duygusunu yeniden tesis etmeye yardımcı olacaktır.