Evli çiftler dikkat! Yargıtay'ın son kararı, eşler arasındaki iletişim şeklinin boşanma davalarında belirleyici bir rol oynayabileceğini gösteriyor. Artık "Alo", "Hey", "Hişt" gibi ifadelerle eşine seslenmek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabiliyor. Peki, bu kararın ardında yatan sebepler neler ve evliliklerde nelere dikkat etmek gerekiyor?
Yargıtay'dan Emsal Karar: "Alo, Hey, Hişt" Boşanma Sebebi Sayıldı
Yargıtay, eşler arasındaki saygı ve nezaketin korunmasının evlilik birliğinin devamlılığı için elzem olduğuna vurgu yapıyor. Bu kapsamda, eşine "Alo", "Hey", "Hişt" gibi ifadelerle hitap etmek, lakap takmak veya alaycı bir üslupla konuşmak, onur kırıcı davranışlar olarak değerlendiriliyor. Bu tür davranışlar, evlilik birliğinin temelini zedelediği gerekçesiyle boşanma sebebi sayılabiliyor.
Aile mahkemelerinde görülen davalarda, hakaret, tehdit ve aşağılama içeren söz ve davranışlar, evlilik birliğini temelinden sarsan unsurlar olarak değerlendiriliyor. Yargıtay, bu tür ifadeleri “onur kırıcı” ve “özel boşanma sebebi” olarak nitelendiriyor. Eşine “Oğlum” diye hitap eden, lakap takan ya da ıslıkla seslenen kişilerin, karşı tarafı küçük düşürdüğü gerekçesiyle kusurlu bulunduğu davalar artış gösterdi.
Boşanma Hukukunda Yeni Bir Dönem mi?
Yargıtay’ın son yıllarda verdiği bazı kararlar, boşanma hukukunda yeni bir dönemin kapılarını araladı. Mahkemeler, eşine “Alo” diye hitap eden, “Hey”, “Hişt” diyen ya da “Oğlum” şeklinde seslenen kişilerin davranışlarını onur kırıcı buldu. Hatta “Ben evli insan olacak biri değilim” ifadesi de 2009 yılında bir boşanma davasında gerekçe olarak kabul edildi. Bu tür sözlerin, evlilikte güven ve saygı ortamını zedelediği vurgulandı.
Yargıtay kararlarına yansıyan diğer örneklerde, eşine lakap takan, evlenmeden önceki gelir durumunu aşağılayan ya da kilo ile alay eden kişilerin de boşanma davalarında kusurlu bulunduğu görüldü. Özellikle “ıslıkla seslenmek”, “hey, hişt” demek ya da “oğlum” şeklinde hitap etmek, mahkemelerce onur kırıcı davranış olarak kabul edildi. Bu tür ifadeler, evlilik birliğinin temelini sarsan ve karşı tarafı rencide eden tutumlar arasında sayılıyor.
Aile hukuku uzmanları, çiftlerin birbirine hitap ederken kullandıkları dilin çok önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle tartışma anlarında ağızdan çıkan küçültücü veya alaycı sözlerin, ilişkide onarılmaz yaralar açabileceğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar, “Evlilikte saygı ve anlayış, iletişimin temelidir. Onur kırıcı sözler, hem hukuken hem de duygusal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir” diyor.
- Tartışma anında sakin kalmaya çalışın.
- Karşınızdaki kişiyi aşağılayıcı ifadelerden kaçının.
- Empati kurarak, eşinizin duygularını anlamaya çalışın.
- İletişim dilinizi sürekli olarak gözden geçirin ve geliştirin.
Evliliklerde Nelere Dikkat Etmeli?
Evlilik birliğinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için çiftlerin dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:
- Saygı: Eşler birbirine karşı her zaman saygılı olmalı, onur kırıcı davranışlardan kaçınmalıdır.
- İletişim: Açık ve dürüst iletişim, sorunların çözülmesinde ve yanlış anlaşılmaların önlenmesinde önemlidir.
- Empati: Eşlerin birbirinin duygularını anlaması ve desteklemesi, evlilik bağını güçlendirir.
- Hoşgörü: Her insanın hataları olabileceği unutulmamalı, eşlerin birbirine karşı hoşgörülü olması önemlidir.
- Ortak Değerler: Evliliklerin uzun ömürlü olması için çiftlerin ortak değerlere sahip olması önemlidir.
Yargıtay'ın bu kararı, evliliklerde iletişim dilinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Eşlerin birbirine karşı saygılı ve özenli olması, sağlıklı ve sürdürülebilir evliliklerin temelini oluşturuyor. Unutmayın, evlilik sadece bir birliktelik değil, aynı zamanda karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış üzerine kurulu bir yolculuktur.