Boğaziçi Üniversitesi'nde, çocuk yaşta evlilikleri savunan açıklamalarıyla tanınan Nureddin Yıldız'ın konuşmacı olarak davet edilmesi üzerine başlayan protestolar büyüdü. Olaylar sonucunda gözaltına alınan öğrencilerden dördü tutuklandı, dört öğrenci adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yedi öğrencinin ise sorgusu devam ediyor. Bu durum, üniversite öğrencileri arasında büyük bir tepkiye yol açtı.
Neler Yaşanmıştı?
Nureddin Yıldız'ın geçmişte yaptığı tartışmalı açıklamalar, özellikle çocuk yaşta evliliklere dair ifadeleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Yıldız'ın Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından düzenlenen "İslami İlimler: Kim için, ne kadar?" başlıklı etkinliğe konuşmacı olarak davet edilmesi, üniversite öğrencileri arasında büyük bir rahatsızlık yarattı.
Öğrenciler, Yıldız'ın üniversitelerinde konuşma yapmasına karşı çıkarak Kuzey Kampüs'te bir araya geldi ve "Nurettin Yıldız üniversitemden defol!" sloganları attı. Protestolar sırasında polis, öğrencilere sert bir şekilde müdahale etti. Bu müdahale sonucunda 97 öğrenci gözaltına alındı.
Tutuklamalar ve Tepkiler
Gözaltına alınan 97 öğrenciden 15'i, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Çağdaş Hukukçular Derneği'nin aktardığına göre, tutuklamaya sevk edilen 15 kişiden dördü tutuklandı, dört öğrenci de adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Yedi öğrencinin sorgusu ise hala devam ediyor. Bu tutuklamalar, öğrenci çevrelerinde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, öğrencilerin protesto hakkını kullandığını ve tutuklamaların orantısız olduğunu savundu.
Öğrencilerin tutuklanmasıyla ilgili çeşitli tepkiler yükselirken, Boğaziçi Üniversitesi yönetimi henüz resmi bir açıklama yapmadı. Üniversite öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin tutuklamalara karşı nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.
Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Özellikle son yıllarda öğrenci protestolarına yönelik müdahaleler ve tutuklamalar, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylar da bu bağlamda değerlendiriliyor ve kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor.
