“Bu yapı aynı zamanda canlı yaşamı da olumsuz etkiliyor. Van Gölü içinde bulunduğu havzaya özgü değil, aslında hem Doğu hem de Güneydoğu Anadolu için bir havza. Öngörü ve tahminlerimiz şu şekildedir. İyi bir kuraklık yaşayabiliriz. Yağışlar normalde düştüğünden çok daha fazla düşebilir. Yani göl iki metre aşağıya da inebilir. Bu tamamen kuraklık anlamına gelmez. Her 20-30 yılda bir göl seviyesi düşüş eğilimindedir. Ne yapar? Kısa vadede göller azalır ve artar.Ancak burada 50-100 yıllık periyotlarda göl suyu sürekli olarak aşağıya doğru yönelecektir.Bu duruma özgü değildir, farklı yerlerde de farklı durumlar yaşanmaktadır. dünya ”
Alaeddinoğlu, göl alanının küçüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
DHA ‘Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nün aktardığı bilgiye göre Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:”Şu an içinde bulunduğumuz yüzyıl bu sorunu göreceğimiz bir yüzyıl olacak en somut haliyle ve bir şekilde dünyayı daha yaşanabilir hale getirecek sonuçlarla yüzleşeceğiz.Dünya her geçen gün daha da ısınıyor ve bu ısınmaya bağlı … Dünyanın ekolojik dengesi bu olumsuzluktan ciddi şekilde etkileniyor. Bu olumsuzluk şüphesiz okyanusları ve denizleri, iç gölleri yani kapalı gölleri etkiliyor. Yani kapalı havzalarda denize veya dışarıya akmayan gölleri etkiliyor. ”
” Bu mahallede bir nehir var. Bu dere kuşkusuz göle malzeme taşır.Gölün karayla buluştuğu yer sığlık oluşturur.Bu sığlık, bir metrelik periyotları çok daha belirgin hale getirir. 200 metreye kadar yatay bir geri çekilme vardır. Burada, Ekim ayında bile gölde şu anda gördüğümüzden daha ileride bir geri çekilme olacak. Bu normal bir şey mi? Hayır öyle değil. Küresel iklimin ve küresel ısınmanın yarattığı bir sorundur. r sonuç. Bu sonuç şüphesiz çok fazla olumsuzluğa neden oluyor. Öncelikle göl sularının yok olup karaya dönüşmesine neden olur. Bu da Van Gölü alanının küçülmesine neden oluyor ”
” Yağış suları burayı sadece besliyor. Bu alandaki buharlaşma gerçek buharlaşmadır. Van Gölü artık tehdit altında. Uzun vadede Van Gölü ciddi tehdit altındadır. Belki bunu 20 yıl boyunca ciddi bir tehdit olarak görmeyeceksiniz. Ama uzun yıllar burası maalesef sürekli seviye kaybedecek. Geçmişte yağışlar sonbaharda Ekim ayında başlamış ve kış aylarına kadar yoğunlaşmıştır. Ama artık öyle değil. Sonbaharda yağış artık kış ve ilkbahardan önce. Kar şeklindeki yağışlar da yoğun yağmur şeklindedir. Bu aslında Van Gölü için değil, havzadaki tüm yerleşik alanlar için bir tehdit oluşturuyor, çünkü buharlaşma sadece Van Gölü’ndeki su seviyesinin kaybolması veya kaybolmasıyla ilgili değil. Bu havzada yaşayan insanların içme ve kullanma suyunu da tehdit etmektedir. Bu nehirlerin hızla buharlaşarak göle hızla dökülmesi, aslında çiftçinin su ihtiyacını Van Gölü’ne aktarmaktadır. Böyle bir durum olduğunu da belirtti. Geri çekilme gerçekleşirken, daha önce gölde görünmeyen balıkçı teknesi karaya oturdu.