Antalya'da yıllar önce yaşanan ve Türkiye'yi derinden sarsan bir cinsel istismar davasında flaş bir gelişme yaşandı. Kepez ilçesindeki bir ilkokulda görevli öğretmen Mahmut A.K., 28 öğrencisine yönelik "nitelikli cinsel istismar" suçlamasıyla yargılanmış ve daha önce 636 yıl hapis cezası almıştı. Yargıtay'ın kısmi bozma kararının ardından yeniden görülen davada, sanık öğretmene 465 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Bu karar, Türkiye'de bir cinsel istismar suçuna verilen en yüksek cezalardan biri olarak kayıtlara geçti.

Davanın Geçmişi ve Yargıtay Kararı

Olay, 2016 yılında Antalya'nın Kepez ilçesindeki bir ilkokulda meydana geldi. İddiaya göre, öğretmen Mahmut A.K., öğrencilerine yönelik cinsel istismarda bulundu. Olayın ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturma sonucunda öğretmen tutuklandı ve hakkında dava açıldı. Yerel mahkeme, sanığı "nitelikli cinsel istismar" suçundan toplam 636 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak Yargıtay, kararı kısmen bozarak bazı öğrencilere yönelik istismar suçlarından verilen cezaları düşürdü. Bozma kararının ardından dava yeniden görüldü.

Yeniden Yargılama ve Rekor Ceza

Yargıtay'ın bozma kararının ardından Antalya'da yeniden görülen davada, mahkeme heyeti sanık Mahmut A.K.'yi 19 öğrenciye yönelik cinsel istismar suçundan suçlu buldu. Mahkeme, sanığa her bir öğrenci için ayrı ayrı ceza vererek toplamda 465 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetti. Karar, salonda bulunan mağdur çocukların aileleri tarafından sevinçle karşılandı. Aileler, adaletin yerini bulduğunu ve bu cezanın diğer suçlulara da örnek teşkil edeceğini ifade ettiler.

Cinsel İstismar Suçlarına Karşı Toplumsal Farkındalık

Antalya'daki bu dava, cinsel istismar suçlarının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür suçlarla mücadelede toplumsal farkındalığın artırılması, mağdurların korunması ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılması büyük önem taşıyor. Çocukların korunması ve güvenli bir ortamda yetişmeleri için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

• Cinsel istismar suçlarına karşı sıfır tolerans gösterilmeli
• Mağdurlara yönelik destek mekanizmaları güçlendirilmeli
• Toplumun her kesiminde farkındalık çalışmaları yapılmalı
• Eğitim sisteminde çocukların hakları ve korunması konularına ağırlık verilmeli

Antalya'da yaşanan bu olay, cinsel istismar suçlarının ne denli büyük bir travmaya yol açabileceğini bir kez daha hatırlattı. Verilen rekor ceza, adaletin tecelli ettiğini gösterse de, bu tür suçların önlenmesi için daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Çocuklarımızın güvenliği için hep birlikte hareket etmeli ve bu tür suçlara karşı sıfır tolerans politikası izlemeliyiz.