İsrail'in İran'a yönelik hava saldırıları, Tahran'da büyük bir tedirginliğe yol açtı. Başkentteki patlamaların ardından gazeteci Gürkan Demir, tv100 canlı yayınında son durumu aktararak bölgedeki gerilimi gözler önüne serdi. Saldırılar, Tahran'da yaşayanlar için endişe verici bir atmosfer yaratırken, bölgedeki gelişmeler yakından takip ediliyor.

Tahran'da Son Durum: Sessizlik mi, Fırtına Öncesi mi?

Gürkan Demir, canlı yayında yaptığı açıklamada, "Şu an bir sessizlik hakim ama dakikalar önce hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirilen İHA, SİHA ve füze seslerini duyuyoruz. Önümüzdeki dakikalarda ne olacağını bilemiyoruz tabi. Son şehir merkezindeki patlamayı duyalı da dakikalar oldu," ifadelerini kullandı. Demir, insansız hava araçlarının Tahran petrol rafinerisine zarar vermeye çalıştığını ancak savunma sistemleri sayesinde etkisiz hale getirildiğini belirtti. Bu durum, Tahran'ın hava savunma sistemlerinin ne kadar aktif olduğunu ve olası saldırılara karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.

Tahran'da hayatın bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Demir, "Bugün de burada bir yürüyüş vardı. 3 milyon insanın katılımıyla İsrail’e karşı bir yürüyüş gerçekleştirildi burada. Biz de bu kalabalığın içerisinde insanlarla röportaj yaptık. Orada, korkmuyor musunuz, diye sorunca, korkmadıklarını ve şehit olmanın onlar için lütuf olduğunu söylediler bize," dedi. Bu açıklamalar, İran halkının moralini yüksek tutmaya çalıştığını ve olası bir savaşa karşı direnmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Kızıl Bayrak ve Nükleer Tehdit İddiaları

İran'da uzaktan çalışma genelgesi çıkarılması ve bazı üniversitelerin sınavlarını iptal etmesi, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Demir, "Kızıl bayrağın burada çekildiği yer de dün sabah saatlerinde İranlıların ilk eylem yaptığı adres Cemkeran Camii oldu. Eylemde ‘intikam istiyoruz’ sloganları atıldı. Çağrılar devam ederken caminin kubbesine kızıl bayrak çekildi," şeklinde konuştu. Kızıl bayrak, İran'da intikam ve savaş sembolü olarak kabul ediliyor.

İsrail'in İran'ın nükleer silah arayışında olduğuna dair iddialarına da değinen Demir, İranlı yetkililerin bu iddiaları reddettiğini ve nükleer programlarının tamamen barışçıl amaçlarla kullanıldığını belirtti. Ayrıca, dini lider Hamaney'in kitlesel imha silahlarının üretilmemesi yönündeki fetvasına dikkat çekti. İran Dışişleri Bakanı'nın ABD ile müzakerelerdeki tutumunu da hatırlatan Demir, İran'ın nükleer silahlar konusunda kararlı bir duruş sergilediğini ifade etti.

Hürmüz Boğazı Kapatılacak mı?

İran'ın olası bir misilleme adımı olarak Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimali de gündemde. Demir, "Pazartesi günü milletvekilleri Hürmüz Boğazı'nın kapatılması konusunu Meclis'in gündemine taşıyacaklar. Yani Hürmüz kartı süreç böyle devam ederse kullanılabilir," dedi. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması, dünya petrol piyasalarını derinden etkileyebilir ve bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilir.

İsrail'in Tahran'a yönelik saldırısı, bölgedeki tansiyonu yükseltirken, İran'ın olası misilleme adımları ve nükleer programı hakkındaki tartışmalar, Orta Doğu'nun geleceği açısından kritik bir dönemece işaret ediyor. Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edilmesi, olası bir çatışmanın önlenmesi ve diplomatik çözümlerin bulunması açısından büyük önem taşıyor.