Kıbrıs'ta tansiyon yükseliyor! "Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi" adlı bir heyet, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı'na Türkiye'yi şikayet etti. EOKA'nın katliamlarının yıl dönümüne denk gelen görüşmede, skandal talepler içeren bir mektup sunuldu. Bu gelişme, Türkiye ile GKRY arasındaki ilişkilerde yeni bir krize yol açabilir.

UCM Şikayetinin Detayları Neler?

Sunulan mektupta yer alan 5 maddenin içeriği henüz tam olarak açıklanmasa da, ilk bilgilere göre şikayet, Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığı, mülkiyet hakları ve adadaki kültürel mirasın korunması konularını kapsıyor. Heyetin, Türkiye'nin uluslararası hukuku ihlal ettiği ve Kıbrıs'ta barışı tehdit ettiği yönünde iddialarda bulunduğu belirtiliyor. Bu iddiaların, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde soruşturma açılmasına yol açıp açmayacağı merak konusu.

Türkiye'nin olası UCM'ye sevk edilme ihtimali, uluslararası hukuk uzmanları tarafından farklı şekillerde değerlendiriliyor. Bazı uzmanlar, UCM'nin Türkiye'nin yargı yetkisi dışında olduğunu ve bu nedenle şikayetin kabul edilmeyeceğini savunurken, diğerleri ise şikayetin ciddiyetine ve sunulan delillere bağlı olarak UCM'nin bir ön inceleme başlatabileceğini belirtiyor.

Türkiye'nin Cevabı Ne Olacak?

Türkiye'nin bu şikayete nasıl bir yanıt vereceği henüz bilinmiyor. Ancak Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili bir açıklama yapması ve şikayetin asılsız olduğunu vurgulaması bekleniyor. Türkiye'nin, Kıbrıs'taki varlığının adadaki Türk halkının güvenliğini sağlamak ve barışı korumak amaçlı olduğunu savunması ve uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini belirtmesi bekleniyor.

Kıbrıs sorunu, Türkiye ile Yunanistan ve GKRY arasındaki ilişkilerin en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Ada, 1974'te Türkiye'nin askeri müdahalesiyle ikiye bölünmüş durumda. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) tanırken, uluslararası toplumun büyük çoğunluğu KKTC'yi tanımıyor ve GKRY'yi tüm Kıbrıs'ın yasal temsilcisi olarak kabul ediyor.

Kıbrıs sorununun çözümü için yıllardır çeşitli müzakereler yürütülse de, henüz kalıcı bir anlaşmaya varılamadı. Son olarak 2017'de İsviçre'de yapılan müzakereler de sonuçsuz kalmıştı. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları devam ederken, "Kıbrıslılar Barış ve Dayanışma Hareketi"nin UCM şikayeti, sorunun çözümünü daha da zorlaştırabilir.

Bu skandal şikayet mektubu, Kıbrıs'ta yeni bir gerginlik dalgası yaratırken, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını da zedeleyebilir. Olayın yankıları süreceğe benziyor.