Türkiye, savunma sanayiindeki atılımlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle insansız hava sistemlerindeki başarısıyla dünyanın sayılı hava gücü üreticilerinden biri haline geldi. Milli muharip uçak KAAN'ın geliştirilmesi, BAYKAR'ın Kızılelma'sı ve diğer insansız platformların görevde olması bu gücü perçinliyor. Ancak Türkiye, kendi milli muharip uçaklarını üretene kadar, yeni nesil savaş uçaklarını temin etmek zorunda. Bu kapsamda atılan adımlardan biri de Eurofighter Typhoon anlaşması oldu.

Eurofighter Anlaşması: İngiltere Sevindi, Türkiye'de Tartışma Yarattı!

İngiltere Başbakanı Starmer'ın ziyareti sırasında Eurofighter Typhoon ile ilgili imzalar atıldı. Bu anlaşma, İngiltere'de 1500 işçinin işsiz kalmasını engelleyeceği için büyük bir memnuniyetle karşılandı. Starmer, anlaşmayı "İngiliz işçiler için bir kazanç, savunma sanayiimiz için bir kazanç ve NATO güvenliği için bir kazanç" olarak nitelendirdi. Ancak Türkiye'deki bazı muhalif çevreler, anlaşmayı değersizleştirmek ve önemsizleştirmek için yoğun çaba sarf etti.

Türkiye Savunma Sanayiinde Neler Oluyor?

Türkiye, savunma sanayiinde son 20 yılda büyük bir ilerleme kaydetti. Yerlilik oranı %20'den %80'e yükseldi. Savunma sektöründe 3500'den fazla sanayi şirketi ve 100 bin kalifiye personel çalışıyor. Şu anda devam eden 1400'ün üzerinde proje bulunuyor. Türkiye, SİHA ve İHA üretiminde dünyanın ilk üç ülkesi arasında yer alıyor ve 180 ülkeye savunma ihracatı yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi'nin açılışı yapıldı. Bu tesiste her ay 8 Altay tankı ve 10 adet Altuğ üretilecek.

Kurumsal Muhalefetin Anlaşılmaz Tavrı

Türkiye'nin milli meselelerde kurumsal muhalefet ile toplumsal muhalefet arasındaki farkı en iyi anlayabileceğimiz yer, savunma sanayiindeki atılımlardır. Toplumsal muhalefet, kurumsal muhalefetin aksine savunma sanayiindeki gelişmelere destek veriyor. Teknofest etkinliklerine büyük bir heyecanla katılıyorlar. Ancak kurumsal muhalefet, herhangi bir gelişmenin iktidara destek sağlayacağını düşünürse, Türkiye'nin yararına bile olsa o gelişmeye karşıtlık sergiliyor. Eurofighter konusunda da bu durum bir kez daha görüldü. Kurumsal muhalefet, iktidar karşıtlığı ile ülke karşıtlığını birbirinden ayıramıyor.

Türkiye'nin hava gücünü artırma çabaları devam ederken, Eurofighter anlaşması önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Anlaşmanın İngiltere'de yarattığı olumlu hava ve Türkiye'deki kurumsal muhalefetin tutumu, milli meselelerdeki farklı yaklaşımları gözler önüne seriyor. Türkiye, savunma sanayiindeki atılımlarını sürdürerek bölgesinde ve dünyada daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.