İsrail basınında yer alan haberlere göre, ABD, aşırı sağcı ve Filistin topraklarını gasbeden yerleşimcilerden biri olarak tanınan İsrailli milletvekili Zvi Sukkot'un vize başvurusunu reddetti. Bu beklenmedik gelişme, İsrail-ABD ilişkilerinde yeni bir krize yol açabileceği yorumlarına neden oldu.

Vize Reddi ve Gerekçesi

Kanal 12'nin haberine göre, vize görüşmesine katılan Sukkot'a, polis tarafından en son ne zaman sorgulandığı sorulduğunda "dün" cevabını vermesi üzerine vize başvurusu reddedildi. ABD Büyükelçiliği yetkilileri, Sukkot'a vize başvurusunun reddedildiğini bildirirken, bu kararın gerekçesi hakkında net bir açıklama yapılmadı.

Bu durum, ABD'nin İsrail'deki aşırı sağcı politikacılara karşı tutumunda bir değişiklik olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi. Sukkot'un, İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yardım talep ettiği ancak bu talebinin sonuçsuz kaldığı belirtiliyor.

Sukkot'un Karışık Geçmişi

Sukkot'un adı, daha önce de çeşitli olaylara karışmıştı. İşte Sukkot'un geçmişiyle ilgili bazı önemli noktalar:

• Sde Teiman gözaltı merkezinde Filistinli bir esire tecavüz etme suçundan gözaltına alınan İsrail askerlerini savunmak için Temmuz 2024'te gözaltı merkezine baskın düzenleyen protestocuların arasındaydı.
• 2010 yılında bir caminin kundaklanması olayında şüpheli olarak gözaltına alınmış ancak "delil yetersizliği" nedeniyle serbest bırakılmıştı.
• 2012'de, Filistinlilere yönelik gizli şiddet eylemleri planlayıp gerçekleştirdikleri şüphesiyle Batı Şeria'dan geçici olarak sınır dışı edilen bir grup aşırı sağcı aktivist arasındaydı.
• Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskınlara katılmış ve daha önce Aksa'da İsrail bayrağı açarak dolaştığı görüntüleri paylaşmıştı.

Olayın Muhtemel Sonuçları

ABD'nin bu kararı, İsrail-ABD ilişkilerinde gerginliğe neden olabilir. Özellikle, İsrail'deki aşırı sağcı kesimlerin bu duruma tepki göstermesi bekleniyor. Bu olay, ABD'nin İsrail'e yönelik politikalarında bir değişikliğin işareti mi, yoksa sadece münferit bir durum mu, zamanla daha net anlaşılacaktır.

Bu vize reddi, uluslararası ilişkilerde hassas bir dengeyi temsil ediyor. Bir yandan, ABD'nin kendi değerlerini ve dış politika önceliklerini koruma çabası olarak görülebilir. Diğer yandan, İsrail gibi önemli bir müttefikiyle ilişkilerinde gerginliğe yol açabilecek bir adım olarak da değerlendirilebilir. Olayın yankıları ve bölgesel etkileri önümüzdeki günlerde daha belirgin hale gelecektir.