
Özgür Özel'den Şok Sözler: Gürlek'in Avukatı Davaya Müdahil Oldu!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında yaptığı bir paylaşım nedeniyle açılan davanın Silivri'de görülen ilk duruşmasına katılarak dikkatleri üzerine çekti. Duruşma sonrası yaptığı açıklamalarla gündeme oturan Özel, davanın seyrine ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.
Davanın Silivri'ye Taşınması Tartışması
Özgür Özel, davanın aslında Çağlayan Adliyesi'nde görülmesi gerektiğini savunarak, Cem Aydın'ın tutuklu olmamasına rağmen Silivri'ye getirilmesinin manidar olduğunu belirtti. Bu durumun davaya ayrı bir boyut kazandırdığını ifade etti.
Akın Gürlek'in Avukatının Davaya Müdahilliği
Özel'in en dikkat çekici açıklaması ise Akın Gürlek'in avukatının duruşmada söz alarak "Biz de tarafız, mağduruz" demesi oldu. Bu durum, davaya müdahil olma çabası olarak yorumlandı ve Özgür Özel tarafından eleştirildi. Özel, bu durumu şaşkınlıkla karşıladığını ve hukuk açısından garip bir durum olduğunu vurguladı.
Cem Aydın'ın Suçu Ne?
Özgür Özel, Cem Aydın'ın suçunun aslında sadece görevi gereği parti politikalarını ve genel başkanın açıklamalarını yaymaktan ibaret olduğunu savundu. Aydın'ın bu paylaşımı retweet etmesinin yargılanmasına neden olmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu durumun ifade özgürlüğüne bir darbe olduğunu savundu.
- Cem Aydın'ın görevi parti politikalarını duyurmak.
- Retweet ettiği paylaşım nedeniyle yargılanıyor.
- Akın Gürlek'in avukatı davaya müdahil oldu.
İfade Özgürlüğü Vurgusu
Özgür Özel'in açıklamaları, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaparken, siyasi baskı iddialarını da gündeme getirdi. CHP lideri, bu davanın sadece Cem Aydın'ı değil, aynı zamanda tüm gençleri ve ifade özgürlüğünü hedef aldığını savundu.
Duruşma sonrasında yaşanan bu gelişmeler, davanın seyrini ve kamuoyunun ilgisini daha da artıracağa benziyor. Özgür Özel'in sert eleştirileri ve Akın Gürlek'in avukatının davaya müdahil olması, olayın hukuki ve siyasi boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu davanın sonucu, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve siyasi baskı tartışmaları açısından önemli bir örnek teşkil edebilir.