CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis açılışını boykot etmeleriyle ilgili eleştirilere sert bir yanıt verdi. Silivri Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaretinin ardından açıklamalarda bulunan Özel, "Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını dinleyecek halimiz yoktu. Hal mi bıraktılar dinleyecek? Diyalog zemini mi bıraktılar?" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.

Boykotun Sebepleri Nelerdi?

Özgür Özel, boykotun arkasındaki nedenleri şu sözlerle açıkladı:

• "Bir ülkede yasama yılı açılıyorsa ve yasama yılı açılırken ülkenin Cumhurbaşkanı gelip konuşma yaparken o ülkenin ana muhalefet partisi yoksa burada herkesin oturup bir düşünmesi lazım."
• "Ben sahada, sokakta ‘Ya niye gitmediniz?’ diyen bir kişi duymadım. Öyle bir zulüm altındayız ki, öyle bir haksızlık altındayız ki fikren karşımızda olanlar bile bu tutumumuza dönüp diyorlar ki ‘Ne yapsın adamlar? Gidip de orada nasıl dinlesin şimdi o Cumhurbaşkanı’nı?’"
• "Bu sefer ben geleceğim, buradaki arkadaşlarımıza, ailelerine, bizlere oy verenlere ne diyeceğim? Buradan çıkarılacak bir mesaj var."

Özel'in bu sözleri, CHP'nin içinde bulunduğu durumu ve hissettiği baskıyı açıkça ortaya koyuyor. Ana muhalefet partisinin bu denli sert bir tepki göstermesi, siyasi arenadaki gerginliğin boyutunu gözler önüne seriyor.

Diyalog Kapıları Kapandı mı?

Özgür Özel'in "Diyalog zemini mi bıraktılar?" sorusu, iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor. CHP'nin bu tavrı, diyalog kapılarının tamamen kapanıp kapanmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Siyasi uzmanlar, bu durumun ülkenin geleceği açısından endişe verici olduğunu belirtiyor.

Özel ayrıca, protestolarının diğer partiler tarafından da desteklenmesini beklemediklerini ifade etti. "Biz protesto ediyoruz diye herkes protesto edecek diye bir şey zaten beklemedik. Hatta hiçbir partiye çağrıda da bulunmadık. Baskı altında olan, saldırı altında olan biziz. İçinde bulunduğumuz saldırının icap ettirdiği şekilde dün orada bulunmadık" dedi.

Türkiye'nin siyasi atmosferi, bu tür olaylarla daha da gerginleşirken, diyalog ve uzlaşı arayışları önemini koruyor. Ancak, son gelişmeler, bu arayışların ne kadar zorlu olacağını gösteriyor. Siyasi aktörlerin daha yapıcı bir tutum sergilemesi, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor.