Marmara Denizi alarm veriyor! Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi'ne kıyısı olan illerde çevre kirliliğini önlemeye yönelik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bursa'da yürütülen çalışmalarda 35 denetim personeli ve 8 mobil laboratuvar görev alırken, 376 sanayi tesisi ile toplam 91 atıksu arıtma tesisi denetim planlamasına dahil edildi. Peki, bu denetimler Marmara'nın geleceği için ne anlama geliyor?

Marmara Denizi'nde Kirlilik Alarmı!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Daire Başkanı Barış Ecevit Akgün, Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptığı açıklamada, çevre denetimlerinin çevre mevzuatında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti. Akgün, denetimlerin amacının, faaliyetlerin yasa ve sınırlamalara uygun yürütülüp yürütülmediğini kontrol etmek olduğunu vurguladı. 2021 yılında Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj krizi, denizin ne kadar hassas bir ekosisteme sahip olduğunu gözler önüne sermişti. Bu krizin ardından, Bakan Murat Kurum tarafından kamuoyuyla paylaşılan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı doğrultusunda çalışmaların yoğunlaştırıldığı ifade edildi.

Denetimler Artıyor, Peki Sonuç Ne Olacak?

Bursa'daki denetimler, Marmara Denizi'nin korunması için atılan önemli adımlardan biri. 376 sanayi tesisi ve 91 atıksu arıtma tesisinin denetim planlamasına dahil edilmesi, sorunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Ancak, denetimlerin sıklığı kadar, sonuçlarının da takip edilmesi büyük önem taşıyor. Atık su arıtma tesislerinin yeterli kapasitede çalışıp çalışmadığı, sanayi tesislerinin çevreye verdiği zararın minimize edilip edilmediği gibi konular yakından izlenmeli. Marmara Denizi'nin geleceği, bu denetimlerin etkinliğine bağlı olacak.

• Sanayi tesislerinin atıklarının kontrolü
• Atıksu arıtma tesislerinin denetimi
• Marmara Denizi Eylem Planı'nın uygulanması

Çevre kirliliği sadece Marmara Denizi'ni değil, tüm dünyayı tehdit eden küresel bir sorun. Sanayi devrimi ile birlikte artan üretim ve tüketim, doğal kaynakların hızla tükenmesine ve çevre kirliliğinin artmasına neden oldu. Bu durum, iklim değişikliği, su kıtlığı, ormansızlaşma gibi birçok çevresel sorunu beraberinde getirdi. Çevre kirliliğinin önlenmesi için bireysel ve kurumsal olarak sorumluluk almamız gerekiyor.

Marmara'yı Kurtarmak Mümkün Mü?

Marmara Denizi için başlatılan bu denetimlerin ve çevre koruma çalışmalarının başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek. Ancak, umutlu olmak için nedenlerimiz var. Bakanlığın kararlılığı, denetimlerin sıklaştırılması ve toplumun çevre bilincinin artması, Marmara Denizi'nin geleceği için olumlu işaretler. Unutmayalım ki, temiz bir çevre, sağlıklı bir gelecek demektir. Marmara Denizi'ni korumak, sadece bir deniz değil, geleceğimizi korumak anlamına geliyor.