KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt'un gözaltına alınması ve ardından ortaya atılan iddialar gündeme bomba gibi düştü. İktidar medyası tarafından servis edilen bir ses kaydı, Kurt'a yönelik ciddi suçlamaların odağı haline geldi. Ancak, olayın perde arkası aralandıkça, kumpas şüpheleri de güçlenmeye başladı. Peki, bu ses kaydında neler konuşuluyor ve 26 bin TL'nin 26 milyon TL'ye dönüşme hikayesi nedir?

Kaset Kumpası İddiaları ve Ali Kurt'un Savunması

Gözaltına alınan Ali Kurt'a emniyet tarafından söz konusu ses kaydı soruldu. Kurt, ifadesinde, "Sözleşme dışında ekstra insiyatif taleplerini kabul etmememiz sebebi ile tartışmaların yaşandığı görülmektedir" şeklinde yanıt verdi. Bu ifade, ses kaydının içeriğine dair önemli ipuçları sunarken, Kurt'un ekstra talepleri reddetmesi üzerine yaşanan bir tartışmanın kayıt altına alındığını gösteriyor.

Ancak, asıl dikkat çekici nokta, kayıtlarda geçen miktarlarla ilgili. İddiaya göre, ses kaydında 26 milyon TL'den bahsediliyor. Fakat, emniyet tutanaklarına göre bu rakam aslında 26 bin TL. Bu durum, ses kaydının montajlanmış olabileceği ve Ali Kurt'a yönelik bir kumpas kurulduğu iddialarını güçlendiriyor.

26 Bin TL Nereye Kayboldu?

Olayın en can alıcı noktası, 26 bin TL'nin nasıl 26 milyon TL'ye dönüştüğü sorusu. Bu durum, ses kaydının manipüle edildiği ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir operasyonun parçası olabileceği şüphesini doğuruyor. Eğer iddialar doğruysa, bu durum sadece Ali Kurt'a değil, aynı zamanda KİPTAŞ'a ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik bir itibar suikasti anlamına da gelebilir.

Bu kumpasın arkasında kimlerin olduğu ve motivasyonlarının ne olduğu henüz net değil. Ancak, olayın zamanlaması ve servis edilme şekli, siyasi bir amaç taşıdığına dair işaretler veriyor. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, bu kumpasın tüm detayları ve sorumluları da ortaya çıkacaktır.

Sonuç

KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt'a yönelik kaset kumpası iddiaları, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. 26 bin TL'nin 26 milyon TL'ye dönüştürülerek servis edilmesi, olayın ne kadar organize ve planlı olduğunu gözler önüne seriyor. Soruşturmanın sonucunda gerçeklerin ortaya çıkması ve sorumluların cezalandırılması, hem adaletin sağlanması hem de benzer kumpasların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu olay, Türk siyasetinde ve iş dünyasında yaşanan entrikaların ve kirli oyunların bir örneği olarak tarihe geçti.