İznik'te Tarihi Keşif! Hristiyan Mezarlığı ve Kilise Gün Yüzüne Çıktı
Gündem

İznik'te Tarihi Keşif! Hristiyan Mezarlığı ve Kilise Gün Yüzüne Çıktı


11 June 20255 dk okuma20 görüntülenmeSon güncelleme: 30 June 2025

Bursa'nın tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü ilçesi İznik'te, heyecan verici bir arkeolojik keşif yaşandı. Göl kıyısında bulunan bazilika çevresindeki kazı çalışmaları sırasında, Hristiyan dünyası için büyük önem taşıyan bir mezarlık ve kilise ortaya çıkarıldı. Bu keşif, Papa 14. Leo'nun beklenen ziyareti öncesinde, İznik'in inanç turizmi açısından potansiyelini artırabilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İznik'in Tarihi Önemi ve Kazı Çalışmaları

İznik, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, stratejik ve kültürel açıdan önemli bir merkez olmuştur. Özellikle Hristiyanlık tarihinde, 325 yılında Birinci Konsil'e ev sahipliği yapmasıyla ayrı bir yere sahiptir. Bu konsilde, Hristiyanlık inancının temel prensipleri belirlenmiş ve İznik, Hristiyan dünyası için kutsal bir şehir olarak kabul görmüştür.

Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin'in koordinasyonunda 2015 yılından beri sürdürülen sualtı kazıları, İznik'in tarihi derinliklerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Son olarak, bazilika çevresinde Hristiyanlara ait olduğu düşünülen mezarlıkların bulunması, kazı çalışmalarına yeni bir boyut kazandırdı.

Prof. Dr. Şahin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Birinci Konsil'in yapıldığı alana daha sonra 'Kutsal Pederler Kilisesi' ismi verilen bir kilise yapılmış. Şu anda bizim kazısını sürdürdüğümüz kilisenin Kutsal Pederler Kilisesi olduğu, kazı sonuçlarında ortaya çıkmış oldu. Bundan dolayı da Papa, İznik'e geleceğinden ve burada bir ziyaret gerçekleştireceğinden bahsetti. Bu ziyaretin asıl nedeni 325 yılında toplanan Birinci Konsil'in 1700'üncü yıl dönümü olması."

Mezarlık ve İskeletlerin İncelenmesi

Islak zemin arkeolojisi yöntemleriyle yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan mezarlardaki iskeletler, antropologlar tarafından titizlikle inceleniyor ve belgeleniyor. Kırılan kiremitler onarıldıktan sonra iskeletler, ait oldukları yerlere tekrar yerleştiriliyor. Bu sayede, ileride yapılabilecek genetik araştırmalar için örnekler alınabilmesi sağlanıyor. Prof. Dr. Şahin, iskeletlerin korunmasıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:

"Sürdürdüğümüz kazı programı çerçevesinde mümkün olduğunca kazılarda mezarın asıl sahiplerini mezardan uzaklaştırmamaya çalışıyoruz. Mezarları açıyoruz, gerekli belgelemeleri yapıyoruz. Tekrar iskeletiyle birlikte üzerini kapatıp, kırılan kiremitlerini sağlamlaştırıp olduğu gibi korumaya çalışıyoruz. İleride genetik araştırmalar söz konusu olursa antropologlarımız tekrar açıp gerekli bölümlerinden DNA'larına ulaşabilecek örnekler alacaklardır. Biz etik olarak iskeletleri, poşetlerin içerisine alıp depolara kaldırmayı pek uygun bulmadık. Bir anlamda da rahatsız etmemeye çalışıyoruz."

İznik'in İnanç Turizmi Açısından Potansiyeli

Bu önemli keşif, İznik'in inanç turizmi açısından yeniden önemli bir merkez haline gelmesine katkı sağlayabilir. Papa'nın ziyareti ve Birinci Konsil'in 1700. yıl dönümü kutlamaları, İznik'e olan ilgiyi artırabilir.

İznik'teki bu tarihi keşif, sadece arkeoloji dünyası için değil, aynı zamanda inanç turizmi ve kültürel miras açısından da büyük önem taşıyor. Kazı çalışmalarının devam etmesiyle birlikte, İznik'in tarihi derinliklerinden yeni bilgilerin ve eserlerin gün yüzüne çıkarılması bekleniyor. Bu durum, İznik'i hem yerli hem de yabancı turistler için daha cazip bir destinasyon haline getirebilir.