İsrail askerlerinin Gazze'de gerçekleştirdiği iddia edilen soykırım, askerlerin kendi itiraflarıyla yeniden gündeme geldi. Eski İsrailli askerlerin anlattıkları, Gazze'de yaşanan yıkımın boyutunu gözler önüne seriyor. "Öldürdük, yıktık, kuruttuk" sözleriyle özetlenen bu itiraflar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Gazze'de Ölüm Bölgesi Oluşturuldu

The Guardian gazetesinin haberine göre, İsrail ordusu Gazze'nin çevresinde geniş bir alanı "Ölüm bölgesi" haline getirdi. Bu bölgede binalar, fabrikalar, okullar, tarlalar ve camiler dahil olmak üzere her şey yıkıldı. Eski askerler, bu yıkımın rutin bir hale geldiğini ve emirlere uyarak binaları havaya uçurduklarını, tarlaları kuruttuklarını ve gördükleri insanları öldürdüklerini itiraf etti. Bir asker, "Orada bulunduğumuz sürede neredeyse tek işimiz binaları yıkmak, tarlaları kurutmak ve gördüğümüz insanları öldürmekti," dedi.

Bölgeden gelen fotoğraflar, İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan atom bombasının ardından oluşan manzarayı andırıyor. Bu durum, Gazze'de yaşanan yıkımın ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor.

İntikam Hırsıyla Yapılan Yıkımlar

İsrailli askerlerden biri, bazı komutanların 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı Operasyonu'nun intikamını almak için yıkım emri verdiğini belirtti. Asker, "Yıkımlarla oluşturulan ölüm bölgesinde bazı komutanlar yalnızca intikam için hiçbir mantıklı açıklaması olmayan yıkımlar istiyordu," dedi. Komutanların, bölgeye yaklaşan her erkeğe öldürmek amacıyla ateş açılmasını, kadın ve yaşlılara ise uzaklaştırmak için ateş açılmasını emrettiği iddia edildi.

Bu ifadeler, İsrail ordusunun Gazze'de intikam hırsıyla hareket ettiğini ve sivilleri hedef aldığını gösteriyor.

Gazze'nin Yüzde 15'i Ölüm Bölgesi

İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırılara başlamadan önce sınırdan 300 metre derinliğe kadarki alanı "Tampon Bölge" olarak kullanıyordu. Ancak uydu fotoğrafları, bu alanın 7 Ekim sonrası 1.2 kilometreye kadar çıktığını gösteriyor. Bu alan, Gazze'nin toplam yüzölçümünün yüzde 15'ini oluştururken tarım alanlarının yüzde 35'ini içeriyor.

Askerler, komutanların bu bölgede hayali çizgiler belirlediğini ve askerlere bu çizgiyi geçen herkes için vur emri verdiğini belirtiyor. Komutanların, "Gazze'de masum yok. Herkes terörist," ön yargısıyla hareket ettiği iddia ediliyor.

Bir asker, "Birçok asker oraya giderken onlar bizi öldürdü biz de onları öldüreceğiz diyerek gittiler. Gazze'de gördüğümüz herkesi öldürdük hatta köpeklerini bile öldürdük. Çünkü kimse masum değildi," ifadelerini kullandı.

Gazze'de İnsani Kriz Derinleşiyor

İsrail ordusu, 2 Mart'tan beri Gazze'ye yönelik kuşatmayı tam kuşatma haline getirirken hiçbir insani yardım ya da gıda girişine izin vermiyor. Bu durum, Gazze'de insani krizi derinleştiriyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Gazze topraklarının üçte ikisi işgal güçleri tarafından artık girilemez bölge haline getirildi.

Gazze Belediyesi Sözcüsü Asım el-Nebih, insanların her yerde, ana yollarda, parklarda, çöplüklerin yakınında ve hatta çökmek üzere olan binalarda uyuduğunu aktardı. Gazze'nin yalnızca yüzde 40'ında suya erişimin olduğunu ve 175 bin ton çöp biriktiğini belirtti.

Sonuç

İsrail askerlerinin itirafları, Gazze'de yaşananların sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir soykırım olduğunu da düşündürüyor. Sivillerin hedef alındığı, yaşam alanlarının yok edildiği ve insani yardımın engellendiği bu durum, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve Gazze'de yaşananların hesabını sorması gerekiyor. İsrail'in Gazze'deki politikaları, bölgede kalıcı bir barışın önünde en büyük engel olarak durmaya devam ediyor.