19 Nisan 2025 Cumartesi

İngiliz Muhipleri Cemiyeti: Milli Birliğe İhanetin Anatomisi

Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak'ın kaleminden, Milli Mücadele döneminde Türk birliğine ihanet eden İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin (İMC) karanlık yüzü ve faaliyetleri. İMC, Osmanlı topraklarını İngilizlere peşkeş çekerek maddi çıkar sağlamayı amaçlayan bir ihanet örgütüydü.

İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin Kuruluşu ve Amaçları

Mondros Mütarekesi'nden hemen sonra kurulan İMC, İngiliz işgal güçlerine hizmet etmek amacıyla faaliyete geçmiştir. Sözde bir sivil toplum kuruluşu gibi görünse de, gerçekte işgal kuvvetlerinin istihbarat ve casusluk merkezi olarak çalışmıştır. Cemiyetin temel amacı, Osmanlı Devleti'ni İngiliz himayesine sokarak kendi üyelerine servet ve mevki kazandırmaktı. Ayrıca, Türk milletinin birlik ve beraberliğini bozarak milli direnişi zayıflatmayı hedeflemişlerdir.

İMC'nin faaliyetleri sadece İstanbul ile sınırlı kalmamış, Suriye, Irak ve Filistin gibi bölgelerin İngiltere'ye bağlanması için de çaba göstermişlerdir. Cemiyetin yöneticileri, Osmanlı Devleti'ni İtilaf Devletleri'ne, özellikle de İngiltere'ye bağımlı hale getirerek kendi çıkarlarını koruma yoluna gitmişlerdir.

  • Osmanlı Devleti'ni İngiliz himayesine sokmak
  • Türk milletinin birliğini bozmak
  • İsyan ve kargaşalar çıkararak milli direnişi zayıflatmak
  • İngilizlerin Osmanlı topraklarını kolayca ele geçirebileceği bir ortam yaratmak

Cemiyetin İçyüzü ve İşbirlikçileri

Cemiyetin görünürdeki başkanı Kamil Paşazade Şevket Bey olsa da, gerçek liderlerinden biri Abdullah Cevdet'tir. Abdullah Cevdet, Batı hayranlığını ve kendi milletine duyduğu aşağılık kompleksini emperyalistlerin hizmetine sunmuştur. Cemiyetin kurucu ve yöneticileri arasında devletin en yüksek makamlarında görev yapan, ancak çıkarları uğruna İngilizlere hizmet etmeyi tercih eden bürokratlar, iş insanları ve dinî kimlikli isimler yer almıştır.

Mustafa Kemal Paşa'nın Nutuk'ta da yer verdiği Sait Molla'nın mektupları, İskoç Presbyterian Kilisesi'ne bağlı İngiliz rahip Frew'in (Fru) cemiyetin perde arkasındaki yöneticisi olduğunu açıkça göstermektedir. Frew, İngiliz istihbarat teşkilatının İstanbul'daki ajanlarından biridir ve cemiyetin İngilizlerden aldığı maddi destek ve siyasi yönlendirme bu ajan üzerinden sağlanmıştır.

İhanetin Bedeli ve Tarihin Tekerrürü

İMC, sadece propaganda faaliyetleriyle sınırlı kalmamış, doğrudan casusluk ve isyan teşvikleriyle de milli direnişi kırmaya çalışmıştır. Millî Mücadele hakkında gizli bilgileri toplamak ve İngilizlere aktarmak için hain bir organizasyon oluşturan cemiyet, vatan hainleriyle işbirliği yaparak memlekete büyük zararlar vermiştir.

Türk milleti, bu hain planları boşa çıkarmış ve vatan topraklarını satmaya çalışan bu alçaklara fırsat vermemiştir. Mustafa Kemal Paşa, İMC'yi bir ihanet yuvası olarak görmüş ve daha ilk günden itibaren onu takip altına almıştır. 1922'de zaferin kazanılmasıyla birlikte İngilizlerin yardımıyla ayakta duran bu hain şebeke de yok olmaya mahkûm olmuştur.

Tarih boyunca, milletimizin bağımsızlığına ve iradesine kasteden hain yapılanmalar farklı isimler ve ideolojiler altında varlıklarını sürdürmüşlerdir. 15 Temmuz 2016'da yaşanan hain darbe girişimi de bunun acı bir örneğidir. Tıpkı İMC gibi, FETÖ adlı ihanet şebekesi de din kisvesi altında örgütlenerek dış güçlerin çıkarları doğrultusunda ülkeye saldırmıştır. Türk milleti, bu tür ihanetlere karşı daima uyanık olmalı ve milli birliğini korumalıdır.

İMC'nin akıbeti, milletine ihanet edenlerin kaçınılmaz sonunu gözler önüne sermektedir. Türk milletine ihanet edenler, tıpkı işgalciler gibi tarihin çöplüğüne atılmış ve isimleri birer lanet vesilesi olarak anılmıştır. Türk milleti, ihaneti tanır, işbirlikçileri bilir ve bunlara karşı daima uyanıktır.

İlgili Haberler