İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargı süreci ve olası hapis cezası, Türkiye gündeminin en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet iddialarıyla karşı karşıya olan İmamoğlu'nun geleceği merak konusu olurken, CHP'nin olası bir iktidarında tahliye edilip edilmeyeceği tartışılıyor. Peki, İmamoğlu için tek çare itirafçı olmak mı?

İmamoğlu'nun Yargı Süreci: Siyasi Bir Komplo mu?

Ekrem İmamoğlu hakkında medyaya yansıyan yolsuzluk, usulsüzlük, irtikâp, rüşvet, tehdit ve şantaj gibi iddialar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İmamoğlu ve destekçileri, bu iddiaların siyasi bir komplo olduğunu savunurken, muhalifleri ise iddiaların ciddiyetine dikkat çekiyor. İBB Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız'ın itirafları ise tartışmaları daha da alevlendirdi. Yıldız'ın, 2019'da İmamoğlu ile birlikte İBB'ye geldiği ve İBB'de dönen dolapların "inciğini cıncığını" bildiği belirtiliyor.

Bu noktada akla gelen soru ise şu: İmamoğlu, tıpkı Ertan Yıldız gibi etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafçı olabilir mi? Bu sorunun cevabı, hem İmamoğlu'nun geleceği hem de CHP'nin stratejisi açısından büyük önem taşıyor.

CHP İktidarı İmamoğlu'nu Kurtarır mı?

Ekrem İmamoğlu'nun olası bir hapis cezasından kurtulmasının yollarından biri, CHP'nin bir sonraki seçimde iktidara gelmesi olarak görülüyor. Ancak, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda dahi İmamoğlu'nun tahliyesi kolay olmayabilir. Zira, "mevzuat hazretleri" olarak ifade edilen yasal süreçler, tahliyenin önünde engel teşkil edebilir. Hukuk uzmanlarına göre, CHP'nin yargıya müdahalede çok maharetli olması durumunda dahi İmamoğlu'nun tahliyesi en az 5 yıl sürebilir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İngiltere'ye yönelik açıklamaları ise tartışma yaratmaya devam ediyor. Özel'in, "İngiltere'nin menfaati Erdoğan'da değil, bizim iktidarımızdadır." şeklindeki sözleri, muhalefet tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor.

Tek Çare İtirafçı Olmak mı?

Ekrem İmamoğlu için geriye kalan tek seçenek, itirafçı olmak gibi görünüyor. Ancak, bu seçeneğin de riskleri ve avantajları bulunuyor. İtirafçı olması durumunda İmamoğlu, ceza indirimi alabilir ve tahliye olma ihtimali artabilir. Ancak, itirafçı olması aynı zamanda siyasi kariyerinin sonu anlamına da gelebilir. Zira, CHP sosyolojisinin nasıl bir patolojiye düçar olduğu dikkate alındığında, İmamoğlu'nun yolsuzluğunu itiraf etmesi durumunda dahi ondan yüz çevirmeyeceklerine inanılıyor. Hatta, "Arkadaşları içeride yatmasın diye kendini feda etti." şeklinde bir algı yaratılarak, İmamoğlu'nun kahramanlık destanları yazılabilir.

• İtirafçı olmak, ceza indirimi sağlayabilir.
• Tahliye olma ihtimalini artırabilir.
• Siyasi kariyerinin sonu anlamına gelebilir.
• CHP sosyolojisi tarafından kahraman olarak görülebilir.

Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu'nun geleceği belirsizliğini koruyor. Yargı süreci, siyasi gelişmeler ve İmamoğlu'nun kişisel tercihleri, bu geleceği şekillendirecek önemli faktörler olacak. İmamoğlu'nun hapse girip girmeyeceği, CHP'nin iktidar olup olamayacağı ve İmamoğlu'nun itirafçı olup olmayacağı sorularının cevabı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.