Gazze'de yaşanan insanlık dramı, İsrail'in ablukası ve saldırılarıyla her geçen gün daha da derinleşiyor. Kıtlıkla mücadele eden Gazze halkı, hayatta kalma savaşı verirken, yürekleri dağlayan bir olay yaşandı. Aktivist Dr. Enver Atallah'ın aktardığı bu hikaye, bölgedeki acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.

Çadır Kentte Yaşanan Dram

Dr. Enver Atallah, Gazze Şeridi'ndeki bir çadır kenti ziyaretinde küçük bir kız çocuğunun, kardeşini dövdüğünü gördü. Nedenini sorduğunda aldığı cevap, Gazze'deki kıtlığın boyutunu gözler önüne serdi: "Çünkü bizde kalan son yarım ekmeğimizi çalmış ve tek başına yemişti, halbuki annemle de birlikte yiyeceğimize dair anlaşmıştık." Bu acı itirafın ardından Atallah, kız çocuğuna yiyecek verdi.

"Babam Olur Musun?" Feryadı

Ancak hikaye burada bitmedi. Yiyecek verdiği kız çocuğunun, utangaç bir şekilde kulağına fısıldayarak, "Şehit olan babam yerine, sen benim babam olsan ve bize her gün ekmek versen sorun olur mu?" şeklinde bir soru sorduğunu aktaran Atallah, bu soru karşısında dilinin tutulduğunu ifade etti. Bu masumiyetin içindeki çaresizlik, Gazze'deki durumun vahametini açıkça ortaya koyuyor.

Gazze'de Kıtlık Alarmı

Gazze'de yaşanan kıtlık, özellikle çocukları derinden etkiliyor. Temel gıda maddelerine erişimdeki zorluk, yetersiz beslenme ve sağlık sorunlarına yol açıyor. Fırınlar kapanıyor, un tükeniyor ve Gazze'nin yarına ekmeği kalmıyor. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması ve acil yardım ulaştırması gerekiyor.

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı, dünyanın vicdanını harekete geçirmeli. Küçük bir kızın "Babam olur musun?" feryadı, Gazze'deki insanların yaşadığı çaresizliğin ve umutsuzluğun sembolü haline geldi. Uluslararası toplumun bu feryada kulak vererek, Gazze'ye acil yardım ulaştırması ve bölgedeki ablukanın sona erdirilmesi için harekete geçmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, Gazze'deki her çocuk, yaşama hakkına sahiptir ve bu hakkı korumak hepimizin sorumluluğundadır.