Gazze'de Son Durum: Can Kaybı Şoke Etti! İşte Acı Tablo
Gündem

Gazze'de Son Durum: Can Kaybı Şoke Etti! İşte Acı Tablo


01 July 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 01 July 2025

Gazze'den gelen son dakika haberleri yürekleri dağlıyor. İsrail'in aralıksız sürdürdüğü saldırılar sonucu Gazze'de yaşamını yitirenlerin sayısı ne yazık ki 56 bin 647'ye yükseldi. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, son 24 saatte hastanelere getirilen ölü ve yaralı sayısı ise oldukça yüksek. Bölgedeki insani kriz her geçen gün derinleşirken, uluslararası kamuoyunun sessizliği ise tepki çekiyor.

Gazze'de Son 24 Saatte Yaşananlar

Filistin Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 116 ölü ve 463 yaralı getirildiğini duyurdu. İsrail ordusunun 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda ise 6 bin 315 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 22 bin 64 kişinin de yaralandığı belirtildi. Bu acı tablo, bölgedeki insani dramın boyutunu gözler önüne seriyor.

Enkaz Altında Binlerce Ceset

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu tahmin ediliyor. Kurtarma çalışmalarının yetersizliği ve devam eden saldırılar nedeniyle enkaz altındaki cesetlere ulaşmak oldukça güç. Ayrıca, 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda ölenlerin sayısı 600'e, yaralıların sayısı ise 4 bin 278'e yükseldi. Bu durum, insani yardım çalışmalarının dahi engellendiğini gösteriyor.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Gazze'de yaşanan bu insanlık dramı karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması kabul edilemez. Bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani yardım koridorlarının açılması ve suçluların yargılanması için acil adımlar atılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, insanlığa karşı işlenen bu suçlara sessiz kalmak, suça ortak olmak anlamına gelir.

Gazze'de yaşanan bu acı olaylar, bölgedeki gerilimin ne kadar yüksek olduğunu ve barışın ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi ve kalıcı çözümler üretilmesi, bölgedeki insanların geleceği açısından hayati önem taşıyor.