Filistin Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı son açıklama, Gazze'deki insanlık dramını bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail'in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze'ye düzenlediği aralıksız saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 51 bin 439'a yükseldi. Yaralı sayısı ise 117 bin 416'yı aşmış durumda. Bu korkunç tablo, bölgedeki sivillerin yaşadığı çaresizliği ve acıyı tüm dünyaya haykırıyor.

Enkaz Altında Kalan Umutlar

Bakanlık yetkilileri, halen çok sayıda cenazenin enkaz altında veya sokaklarda bulunduğunu belirtiyor. Ancak, devam eden bombardımanlar ve uygulanan kısıtlamalar nedeniyle sağlık ve sivil savunma ekipleri bu kişilere ulaşmakta büyük zorluklar yaşıyor. Bu durum, ölü sayısının daha da artabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Gazze'deki durum, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiren bir insanlık krizine dönüşmüş durumda.

Gazze'deki durumun vahametini anlamak için bazı ek bilgiler vermek gerekirse: Birleşmiş Milletler'in (BM) verilerine göre, Gazze nüfusunun yaklaşık yarısı çocuklardan oluşuyor. Bu da, ölen ve yaralananların arasında çok sayıda çocuğun bulunduğu anlamına geliyor. Ayrıca, bölgedeki hastaneler ve sağlık merkezleri de saldırılardan nasibini almış durumda, bu da yaralılara gerekli tıbbi müdahalenin yapılmasını zorlaştırıyor.

Gazze'deki durumun aciliyetini ve ciddiyetini vurgulamak için bazı önemli noktaları belirtmekte fayda var:

• 51 bin 439 kişi hayatını kaybetti: Bu sayı, Gazze nüfusunun yaklaşık %2'sine denk geliyor.
• 117 bin 416 kişi yaralandı: Yaralıların birçoğu kalıcı sakatlıklarla yaşamak zorunda kalacak.
• Çok sayıda cenaze enkaz altında: Kurtarma çalışmaları yetersiz olduğu için ölü sayısı artabilir.
• Hastaneler ve sağlık merkezleri hasar gördü: Yaralılara tıbbi müdahale yapmak zorlaşıyor.
• Nüfusun yarısı çocuk: Çocuklar, savaşın en büyük mağdurları arasında yer alıyor.

Uluslararası Toplum Ne Yapmalı?

Gazze'deki bu insanlık dramına son vermek için uluslararası toplumun acil adımlar atması gerekiyor. Öncelikle, bölgede kalıcı bir ateşkes sağlanmalı ve insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaştırılması sağlanmalı. Ayrıca, savaş suçları işleyenlerin yargılanması için uluslararası mekanizmalar harekete geçirilmeli. Gazze'deki sivillerin korunması ve bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için tüm dünya üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli.

Unutmayalım ki, Gazze'de yaşananlar sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir insanlık sınavıdır. Bu sınavı geçmek için hep birlikte hareket etmeli ve Gazze'deki masum insanların yanında olduğumuzu göstermeliyiz.