Erteleyen Helak Oldu! Hayırlı İşlerde Acele Etmenin Önemi
Gündem

Erteleyen Helak Oldu! Hayırlı İşlerde Acele Etmenin Önemi


16 November 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 16 November 2025

Hayırlı işleri ertelemek, İslam âlimleri tarafından büyük bir tehlike olarak görülüyor. "Sonra yaparım" diyerek hayırlı amelleri geciktirmek anlamına gelen tesvîf konusunda uyarılar sık sık hatırlatılıyor. Peki, tesvîf nedir ve neden bu kadar sakıncalı görülüyor? İşte detaylar...

Tesvîf Nedir? Neden Tehlikelidir?

Tesvîf, İslam kaynaklarında hayırlı amelleri sebepsiz yere erteleme davranışı olarak tanımlanır. Âlimler, bir sonraki vakte ulaşılıp ulaşılamayacağının garantisi olmadığını, bu nedenle özellikle ahiret amellerinde gecikmenin büyük bir hata olduğunu vurguluyorlar. Gençlik döneminde yapılan ibadetlerin daha faziletli olduğu belirtilirken, gücü varken hayrı ertelemenin, daha faziletli olanı kaçırmak anlamına geldiği ifade ediliyor.

  • Kişinin bir sonraki vakte erişip erişmeyeceği belli değildir.
  • Erken yaşta yapılan ibadet daha faziletlidir.
  • Kur'an, hayırda yarışmayı emreder.

Hadis-i Şeriflerde Tesvîf Uyarısı

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Heleke’l-müsevvifûn — Sonra yaparım diyenler helâk oldu." Bu hadis-i şerif, tesvîf konusundaki en güçlü uyarılardan biri olarak kabul edilir. Buna karşılık tesvîfin zıttı olan müsâraat (hayırda yarışmak) Kur’ân-ı Kerîm’de övülmüştür. Âl-i İmrân Sûresi’nde "Onlar hayır işlerde yarışırlar" buyurularak müminlerin gecikmeden iyilik yapmaları teşvik edilmiştir.

Âyetlerde Yarışma Emri

Âl-i İmrân Sûresi’nin 133. âyetinde geçen "Rabbinizin mağfiretine vesile olacak hayırlara yarışın" ifadesi, tevbeye yönelmede gecikmemenin önemine işaret eder. Müfessirler, mağfiret kelimesinin özellikle tevbe anlamında kullanıldığını belirterek, günaha düşen müminin vakit geçirmeden dönmesinin teşvik edildiğini bildiriyor.

Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v.) şu uyarısı tesvîfin tehlikesini daha da belirgin kılıyor: “Şu yedi şey gelmeden sâlih amellerde acele edin: – Unutturan fakirlik – Azdıran zenginlik – Sıhhati bozan hastalık – Zayıflatan ihtiyarlık – Ansızın gelen ölüm – Fitnelerin en şerlisi olan Deccal – Ve en çetin olan kıyâmet” Bu ikaz, hayırlı amellerin ertelenmesinin çoğu zaman telafisi olmayan sonuçlar doğurduğunu açıkça gösteriyor.

Sonuç olarak, hayırlı işleri ertelemenin manevi bir kayba yol açabileceği unutulmamalıdır. İslam dininde, fırsat varken iyilik yapmak ve ahiret için hazırlık yapmak büyük önem taşır. Bu nedenle, "sonra yaparım" düşüncesiyle hareket etmek yerine, imkanlar dahilinde hayırlı amellere yönelmek ve Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmak en doğru yaklaşım olacaktır.