Depremde Tek Çare Toplanma Alanı mı? Prof. Kadıoğlu Açıkladı!
Gündem

Depremde Tek Çare Toplanma Alanı mı? Prof. Kadıoğlu Açıkladı!


01 June 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 01 June 2025

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, deprem sonrası toplanma alanlarının İstanbul gibi büyük bir şehirde yeterli olamayacağını belirterek dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kadıoğlu, çözümün toplanma alanlarından ziyade, sağlam ve depreme dayanıklı binalar inşa etmekten geçtiğini vurguladı.

Toplanma Alanları Gerçekçi Bir Çözüm mü?

Prof. Dr. Kadıoğlu, İstanbul gibi metropollerde deprem sonrası yeterli toplanma alanı oluşturmanın pratik olarak mümkün olmadığını ifade etti. "İstanbul gibi büyük bir kentte deprem sonrası toplanma alanları hiçbir zaman yeterli olamaz, bu mümkün değil" diyen Kadıoğlu, bu tür alanların ancak belirli bir oranda insanı barındırabileceğini ve asıl odaklanılması gereken noktanın binaların güvenliği olduğunu belirtti.

Sağlam Bina Neden Bu Kadar Önemli?

Kadıoğlu'na göre, depremde can kaybını en aza indirmenin en etkili yolu, depreme dayanıklı binalar inşa etmek ve mevcut binaları güçlendirmektir. Güçlü bir yapı stoğu, deprem anında insanların hayatta kalma şansını artırırken, toplanma alanlarına olan ihtiyacı da azaltır. Bu bağlamda, yapı denetim süreçlerinin sıkılaştırılması ve riskli binaların tespit edilerek iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Deprem Bilinci ve Bireysel Hazırlık

Bireysel olarak depreme hazırlıklı olmak da büyük önem taşıyor. Ailelerin bir araya gelerek bir acil durum planı oluşturması, deprem çantası hazırlaması ve temel ilk yardım bilgilerine sahip olması hayati önem arz etmektedir. Ayrıca, yaşadığımız binaların deprem dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekli görüldüğü takdirde uzman görüşü almak da alınabilecek önlemler arasındadır.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun açıklamaları, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bu günlerde, konuya farklı bir bakış açısı getiriyor. Toplanma alanlarının önemini yadsımamakla birlikte, asıl odaklanılması gereken noktanın sağlam ve güvenli yapılar inşa etmek olduğunu vurguluyor. Bu yaklaşım, depremle yaşamayı öğrenmek ve olası kayıpları en aza indirmek için atılması gereken en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.