Antalya'da yaşanan ve Türkiye'yi derinden sarsan bir çocuk istismarı davasında, sanığın ilk duruşmada tahliye edilmesi büyük tepkilere yol açtı. 11 yaşındaki B.'ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan E.K.Y.'nin (21) serbest bırakılması, kamuoyunda infial yarattı. Anne E.T., karara isyan ederek, "Bir anne olarak yıkıldım. Bu sanığın bir an önce tutuklanmasını talep ediyorum. İşin acı tarafı kızım ne yaşadığını bile bilmiyor" şeklinde konuştu.

Olayın Detayları

Olay, Antalya'da 11 yaşındaki B.'nin, sosyal medya üzerinden tanıştığı E.K.Y. ile başlamasıyla ortaya çıktı. E.K.Y., 18 yaşında olduğunu söyleyerek B. ile görüşmeye başladı. 21 Şubat'ta B.'yi okulunun önünden alarak önce çalıştığı dükkana, ardından evine götürdü. İddiaya göre, E.K.Y., küçük kıza cinsel istismarda bulundu ve B. iki gün boyunca E.K.Y.'nin evinde kaldı. Ailesi, kızlarına ulaşamayınca kayıp başvurusunda bulundu ve sosyal medya üzerinden yardım istedi.

Tahliye Kararına Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

Tahliye kararı, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük bir öfke dalgası yarattı. Birçok kişi, kararın adaletsiz olduğunu ve çocuğun haklarının korunmadığını savunuyor. Sosyal medya kullanıcıları, #ÇocukİstismarınaHayır ve #Adaletİstiyoruz etiketleriyle tepkilerini dile getiriyor. Anne E.T.'nin feryadı, Türkiye'nin dört bir yanından destek bulurken, yetkililerden kararın yeniden gözden geçirilmesi talep ediliyor.

Çocuk İstismarı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Çocuk istismarı, bir çocuğun sağlığını, gelişimini veya onurunu zedeleyen her türlü davranış olarak tanımlanır. Bu davranışlar fiziksel, duygusal, cinsel veya ihmal şeklinde olabilir. Çocuk istismarı, sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir; duygusal manipülasyon, aşağılama, tehdit ve ihmal de istismar kapsamına girer. Çocuk istismarı, toplumun her kesiminde görülebilir ve her çocuğun başına gelebilir. Bu nedenle, çocukların korunması ve istismarın önlenmesi için herkesin sorumluluk alması gerekmektedir.

• Çocuklara güvende hissedebilecekleri bir ortam sunulmalı.
• Çocukların kendilerini ifade etmelerine olanak tanınmalı.
• Çocuklara, bedenlerinin kendilerine ait olduğu ve kimsenin onlara dokunmaya hakkı olmadığı öğretilmeli.
• Çocukların herhangi bir rahatsızlık hissettiklerinde güvendikleri bir yetişkine başvurabilecekleri konusunda bilgilendirilmeli.
• Çocuk istismarı şüphesi durumunda derhal yetkililere başvurulmalı.

Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için toplum olarak daha bilinçli ve duyarlı olmamız gerekmektedir. Çocuklarımızın güvenliği ve geleceği için hep birlikte hareket etmeliyiz.