Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son günlerde kamuoyunu meşgul eden "CHP otobüs şoförüne tutuklama talebi" iddialarına net bir yanıt verdi. Bakan Tunç, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını vurguladı. Peki, gerçekte neler yaşandı? İşte detaylar...

Soruşturma ve Adli Kontrol Süreci

Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP otobüsünü kullanan sürücü hakkında "görevli polis memurlarının dur ihtarına uymaması ve otobüsü polisin üzerine sürmesi" nedeniyle soruşturma başlatıldığını belirtti. Sürücüye, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘zincirleme şekilde görevli memura mukavemet’ suçundan 'konutu terk etmeme' adli kontrol tedbiri uygulandığı ifade edildi.

Bu durum, sürücünün 23 Nisan'da milletvekillerini 1. Meclis'e götürdüğü için tutuklandığı yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu gösteriyor. Bakan Tunç, sürecin tamamen hukuki çerçevede ilerlediğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önemini vurguladı.

Polisin Hayatını Tehlikeye Atan Eylem Savunulamaz

Adalet Bakanı Tunç, açıklamasının devamında kamu düzeninin korunmasının ve emniyet güçlerinin güvenliğinin altını çizerek, "Görüntülerden de anlaşıldığı üzere bir siyasi partinin otobüsünü kullanmak, kimseye polis memurunun üzerine araç sürme, dur ihtarına uymama, kamu düzenini tehlikeye atma hakkı vermez" dedi. Bu ifadeler, olayın vahametini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bakan Tunç ayrıca, "Milletimizin huzuru ve güvenliği için görev yapan polisimizin hayatını riske atan bir eylemi, '1 Mayıs’ta emekçi tutuklanıyor' şeklindeki bir iftirayla savunmak hukuken de vicdanen de kabul edilemez" diyerek, olayın farklı yönlere çekilmeye çalışılmasına da tepki gösterdi.

Dezenformasyon ve Provokasyon Uyarısı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açıklamasında dezenformasyon ve provokasyon girişimlerine de dikkat çekti. Başta bazı CHP'li milletvekilleri olmak üzere yürütülen soruşturma üzerinden dezenformasyon yapılması ve kamuoyunun yanıltılması, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde hukuka değil, kaosa hizmet etmektir. Emekçi kardeşlerimizi kullanarak yalan ve iftiraya sarılanların amacının emek ve dayanışma değil provokasyon olduğu açıktır.

Bu tür manipülasyonların önüne geçilmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün korunması büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamaları, CHP otobüs şoförünün tutuklandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Sürücü hakkında başlatılan soruşturma ve uygulanan adli kontrol tedbiri, tamamen hukuki çerçevede yürütülüyor. Kamuoyunun bu tür dezenformasyonlara karşı dikkatli olması ve doğru bilgilere ulaşması, sağlıklı bir toplum yapısı için hayati önem taşıyor.