Boğaziçi Üniversitesi'nde mezuniyet töreninde açılan bir pankart, bir öğrencinin hayatını derinden etkiledi. "Kayyımlar gidecek biz kalacağız" pankartını açan Berat Kaşkaloğlu'nun yüksek lisans başvurusu iptal edildi ve üniversiteye girişi yasaklandı. Bu olay, öğrenci camiasında büyük yankı uyandırdı ve tepkilere neden oldu.

Olayın Detayları

T24'ten Can Öztürk'ün haberine göre, Berat Kaşkaloğlu konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Mezun kartının iptal edildiğini ve gerekçe olarak "Tören düzenini bozmak" gösterildiğini belirtti. Yüksek lisans başvurusunun kabul edilmemesinin nedeninin kontenjan doluluğu olmadığını, bölümün kendisini kabul etmesine rağmen enstitünün listeden çıkardığını ifade etti. Kaşkaloğlu, bölümünün 20 kişilik kontenjanı olduğunu ve sadece 17 kişinin alındığını vurguladı.

Kaşkaloğlu, yaşadığı bu durumun ardından fakülte dekanının LinkedIn hesabına baktığını ve şüphelenmeye başladığını dile getirdi. Mezun kartının iptali ve yüksek lisans başvurusunun reddedilmesi, öğrencinin eğitim hayatında ciddi bir engel oluşturdu.

Olayın kronolojisi şu şekilde gelişti:

• Mezuniyet töreninde pankart açılması
• Fakülte dekanının öğrencinin LinkedIn hesabına bakması
• Mezun kartının iptal edilmesi
• Yüksek lisans başvurusunun reddedilmesi

Öğrencinin Tepkisi ve Hukuki Süreç

Berat Kaşkaloğlu, yüksek lisans kabulünün iptal edilmesi ve okula girişinin engellenmesi üzerine dava açacağını duyurdu. Kaşkaloğlu, "Eğitim hakkı engellendiği" gerekçesiyle hukuki mücadele başlatacağını belirtti. Bu durum, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki öğrenci hareketlerinin ve yönetimle yaşanan gerginliklerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Bu olay, Türkiye'deki üniversitelerde yaşanan siyasi baskı ve öğrenci hakları ihlalleri konularını yeniden gündeme getirdi. Üniversitelerin özerk yapısının korunması ve öğrencilerin ifade özgürlüğünün güvence altına alınması gerektiği vurgulanıyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan bu olay, öğrenci hakları, üniversite özerkliği ve ifade özgürlüğü gibi temel konuları bir kez daha tartışmaya açtı. Berat Kaşkaloğlu'nun yaşadığı bu durum, diğer öğrenciler için de bir emsal teşkil edebilir. Bu nedenle, olayın yakından takip edilmesi ve hukuki sürecin adil bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşıyor. Öğrencinin eğitim hakkının engellenmesi ve üniversiteye girişinin yasaklanması, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve üniversitelerin öğrenci odaklı bir yaklaşımla yönetilmesi gerekiyor.