Baro Başkanı'nı Tehdit Eden Sanık Serbest! Şok Gelişme
Gündem

Baro Başkanı'nı Tehdit Eden Sanık Serbest! Şok Gelişme


22 May 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 22 May 2025

İzmir Barosu Başkanı ve Genel Sekreteri'ne sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Türker Eriş, ilk duruşmada şaşırtıcı bir kararla ev hapsi şartıyla tahliye edildi. Bu karar, İzmir Barosu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) temsilcileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Peki, bu beklenmedik tahliyenin ardında yatan sebepler neler ve barolar bu duruma neden bu kadar sert tepki gösteriyor?

Tahliye Kararı ve Gerekçesi

Sanık Türker Eriş'in tahliye kararı, davanın ilk duruşmasında verildi. Mahkeme, Eriş'in ev hapsi şartıyla serbest bırakılmasına hükmetti. Henüz kararın gerekçesi tam olarak açıklanmamış olsa da, mahkemenin sanığın savunmasını ve mevcut delil durumunu göz önünde bulundurduğu tahmin ediliyor. Ancak bu tahliye, tehdit ve hakaret suçlamalarının ciddiyeti düşünüldüğünde, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde büyük bir şaşkınlık yarattı.

Baroların Tepkisi Neden Bu Kadar Sert?

İzmir Barosu ve TBB, tahliye kararına sert tepki gösterdi. Baro temsilcileri, bu kararın hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu ve benzer suçları işleme potansiyeli olan kişilere cesaret verebileceğini savundu. Ayrıca, avukatların ve baro yöneticilerinin görevlerini yaparken güvende olmaları gerektiğinin altını çizerek, bu tür tehdit ve hakaretlerin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladılar. Baroların tepkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesi
  • Benzer suçların teşvik edilmesi
  • Avukatların ve baro yöneticilerinin güvenliğinin tehlikeye atılması
  • Cezaların caydırıcılığının azalması

Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?

Tahliye kararına rağmen, hukuki süreç henüz tamamlanmış değil. Savcılığın karara itiraz etme hakkı bulunuyor. Ayrıca, davanın ilerleyen aşamalarında yeni delillerin ortaya çıkması veya tanıkların dinlenmesiyle kararın değişmesi de mümkün olabilir. İzmir Barosu ve TBB, sürecin takipçisi olacaklarını ve adaletin yerini bulması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladılar. Bu süreçte, kamuoyunun ve medyanın da konuya olan ilgisi büyük önem taşıyor.

Bu olay, Türkiye'de avukatlara ve hukuk kurumlarına yönelik tehditlerin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Umuyoruz ki, adalet yerini bulacak ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemler alınacaktır.