İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'nden (İBG) araştırmacılar, bir aloe türünden saflaştırılan molekülün kanser hastalarının bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılabileceğini belirtti.
İYTE Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Bedir, Kimya Bölümü Profesörü. Ali Çağır, doktora öğrencisi Nilgün Yakuboğulları ve Doç. Dr. Duygu Sağ'ın da aralarında bulunduğu proje ekibi, aloe vera bitkisinin bağışıklık sistemi ve kanser hücreleri üzerindeki etkilerini araştırdı. Bilim adamları, uzun süreli çalışmalar sonucunda bitkiden elde edilen bazı moleküllerin sitokin miktarını artırdığını ve bağışıklığı güçlü bir şekilde uyardığını gözlemlemişlerdir. "Saponin Moleküllerinin Geri Kazanımı İçin Bir Yöntem ve Aktif Moleküllerin İmmünomodülatör Olarak Kullanılması" başlıklı buluş için patent başvurusu da Türk Patent ve Marka Ofisi tarafından tescil edilmiştir. Uzmanlar, uluslararası patent başvurusu da kısa sürede onaylanmayı bekleyen buluşlarının kanser immünoterapisine katkı sağlayacağına inanıyor.
"Elde ettiğimiz moleküller bağışıklığı uyarıyor"
Prof.Dr.Erdal Bedir, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kanserli kişilerin bir tür aloe vera bitkisi kullanması ile çalışmalara başladıklarını anlattı. Yaptıkları çalışmalarda bitkinin kanser hücrelerine doğrudan etkisi olmadığını ancak bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gözlemlediklerini belirten Bedir, şöyle devam etti:
"Literatür araştırmalarımızda, bu tür molekülleri taşıyan bazı şifalı bitkilerin geleneksel Çin tıbbında benzer kullanımlara sahip olduğunu ve kanser merkezlerinde kemoterapiye yardımcı olarak reçete edildiğini belirledik. Tanımladığımız bazı moleküllerin bazılarının miktarını artırdığını gördük. önemli sitokinler ve güçlü bir şekilde bağışıklığı uyarırlar.Ekibimiz tarafından elde edilen patent, bir varyetal suştan elde edilen molekülleri ve bunların türevlerini içermektedir.Virüs bileşenlerine ek olarak ve hatta kanser aşılarında kullanılan ilave maddeler için aday olarak kullanılabileceklerini gösterdik. 'nin olduğunu vurgulamak isterim. "
Prof.Dr.
"Gıda desteği olarak onu ticari bir ürün haline getirmeyi planlıyoruz"
Elde ettikleri ürünün ilk etapta gıda desteği olarak kullanılacağını kaydeden Bedir, "Hedeflerimizden biri de moleküllerimizi adjuvan pazarına ve dolayısıyla aşı sektörüne ülkemizin katma değeri yüksek olarak sunmaktır. Öte yandan hızlı çözüm noktasında ilaç geliştirmek çok uzun bir süreçtir.Bu molekülleri veya karışımlarını halkın hizmetine hızlı bir şekilde nasıl sunabileceğimizi düşündüğümüzde gıda desteği olarak kullanım akla geldi Bu noktada gerekli çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Molekül içeren farklı formülasyonlar geliştirdik ve ardından ilk tabletlerimizi bastık. Testlerimiz devam ediyor. Gıda desteği olarak ticari bir ürüne dönüştürmeyi planlıyoruz. "
" aşı sektörüne taşıyabilmek heyecan verici "
Projede doktora öğrencisi olan Nilgün Yakuboğulları, çalışma ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
getirmeye çalışın Çalışarak, yeni moleküller elde ettik. Bu moleküllerin doğal bağışıklık sistemi hücrelerini tetiklediğini ve güçlendirdiğini gösterdik. Elde ettiğimiz sonuçlar doğrultusunda bu moleküllerin bulaşıcı hastalıklar ve kanser gibi hastalıklara karşı aşılarda etkin bir şekilde kullanılabileceğini öngörüyoruz. Bu noktada insanların bağışıklık sistemlerini geliştirerek kansere karşı savaşmasını hedefliyoruz. Bu anlamda Türkiye'de yeni bitki molekülleri üzerinde çalışmak ve onları aşı sektörüne taşımak benim için daha heyecan verici. "