Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin kadına karşı işlenen suçlarda ceza artırımını öngören düzenlemeyle ilgili verdiği emsal karar, hukuk dünyasında yankı uyandırdı. Mahkemelerin 18 yaşından küçüklerin "kadın" sayılıp sayılmayacağına yönelik yaşadığı uyuşmazlığa son veren Yargıtay, düzenlemenin yaşa bağlı olmaksızın kimlikte cinsiyeti "kadın" olarak belirtilen tüm bireyleri kapsadığına hükmetti. Bu karar, kadın hakları açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Kararın Arka Planı ve Gerekçesi

Türk Ceza Kanunu'na (TCK) 7406 sayılı kanunla eklenen düzenleme, "suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 6 aydan az olamaz" hükmünü içeriyor. Ancak bu düzenlemenin, nüfus kaydında cinsiyeti "kadın" olarak görünen ancak 18 yaşını doldurmamış bireyler açısından uygulanıp uygulanamayacağı konusunda mahkemeler arasında görüş ayrılıkları yaşanmıştı. Bazı bölge adliye mahkemeleri yaş sınırlaması olmadığını savunurken, bazıları ise 18 yaş altındaki bireylerin "çocuk" sayılması gerektiğini ve çocuk hakları bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyordu.

Yargıtay 1. Dairesi, bu içtihat uyuşmazlığını gidererek önemli bir karar verdi. Kararda, "kanun koyucu cinsiyet esasına dayalı bir düzenleme yapmıştır, yaş konusunda herhangi bir sınırlama getirilmemiştir. Nüfus kaydında cinsiyeti 'kadın' yazan bireylerin tamamı, yaşına bakılmaksızın bu düzenlemeden faydalanır" ifadelerine yer verildi. Bu kararla birlikte, 7406 sayılı Kanun'un getirdiği ceza artırımı hükmünün kapsamı genişletilmiş ve tüm kadın bireyleri kapsadığı kesinleşmiş oldu.

Kararın Muhtemel Etkileri

Yargıtay'ın bu emsal kararı, kadına karşı işlenen suçlarla mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Kararın muhtemel etkileri şu şekilde sıralanabilir:

• Ceza Uygulamalarında Birlik: Mahkemeler arasındaki görüş ayrılıkları giderilerek, ceza uygulamalarında birlik sağlanacak.
• Caydırıcılık: Kadına karşı suç işlemeyi düşünenler üzerinde caydırıcı bir etki yaratacak.
• Hukuki Güvenlik: Kadınların hukuki güvenliği artırılacak.
• Toplumsal Farkındalık: Kadın hakları konusunda toplumsal farkındalık artacak.

Bu karar, özellikle erken yaşta evlendirilen veya cinsel istismara maruz kalan kız çocuklarının korunması açısından büyük önem taşıyor. Yargıtay'ın bu yaklaşımı, kadınların yaşlarına bakılmaksızın eşit haklara sahip olduğunu ve her türlü şiddete karşı korunmaları gerektiğini vurguluyor.

Sonuç

Yargıtay'ın kadına karşı suçlarda yaş değil cinsiyetin esas alınacağına dair verdiği emsal karar, hukuk sistemimizde önemli bir değişimi işaret ediyor. Bu karar, kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkin bir rol oynayacak ve kadınların haklarının korunmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Kararın uygulanmasıyla birlikte, kadına karşı işlenen suçlarda adaletin daha hızlı ve etkin bir şekilde tecelli etmesi bekleniyor. Bu emsal karar, Türkiye'de kadın hakları mücadelesinde bir kilometre taşı olarak tarihe geçecektir.