Türkiye'nin Almanya'daki temsilciliklerinde skandal üstüne skandal yaşanıyor! Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, FETÖ bağlantısı iddiasıyla görevden alındıktan sonra kayıplara karıştı. Bu olay, Dışişleri Bakanlığı'nda deprem etkisi yaratırken, eski Köln Başkonsolosu ve yardımcısının karıştığı zimmet skandalı da gündeme bomba gibi düştü.

Başkonsolos Ankara'ya Çağrılmadı, İddialar Havada Uçuşuyor!

Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre, görevden alınma yazısı tebliğ edilen Başkonsolos Yeter, Ankara'ya çağrıldı. Ancak Yeter'den o günden beri haber alınamıyor. İddialara göre, Yeter Almanya'da kalmaya devam ediyor ve iltica başvurusunda bulunabileceği konuşuluyor. Bu durum, Türk diplomasisi açısından büyük bir krize yol açabilecek potansiyele sahip.

Köln Başkonsolosluğu'nda Zimmet Skandalı!

Skandallar zincirinin bir diğer halkası ise Köln Başkonsolosluğu'nda yaşandı. Başkonsolos Turhan Kaya ve yardımcısı Bülent Sakarya, yaklaşık 50 bin Euro'luk (yaklaşık 2.5 milyon lira) zimmet suçlamasıyla görevden alındı ve memuriyetten atıldı. Olayın, görevli güvenlik amirinin bankaya para götürürken ortaya çıktığı ve Başkonsolos tarafından örtbas edilmeye çalışıldığı iddia ediliyor.

Zimmet skandalının detayları ise şöyle:

• Başlangıçta olay örtbas edilmeye çalışıldı.
• Güvenlik amirinin dikkati sayesinde olay ortaya çıktı.
• Başkonsolos ve yardımcısı görevden alındı.
• Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Diplomatların İsimleri Kayıtlardan Silindi

Münster ve Köln başkonsolosluklarının resmi internet sitelerinden, görevden alınan diplomatların isimleri ve fotoğrafları silindi. Münster Başkonsolosluğu'nun sitesinde sadece Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi Zayed El Nahyan ile olan fotoğrafına yer verildiği görüldü. Zimmet suçlamasıyla memuriyetten atılan Turhan Kaya’nın eşinin ise Hannover Başkonsolosu olarak görev yapması ise dikkat çekiyor.

Bu olaylar, Türkiye'nin dış temsilciliklerindeki atamaların ne kadar titizlikle yapılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen bir başkonsolosun firar etmesi ve diğer bir başkonsolosun zimmet suçlamasıyla görevden alınması, Türk diplomasisi adına kara bir leke olarak tarihe geçti. Bu skandalların ardından Dışişleri Bakanlığı'nın nasıl bir yol izleyeceği ve benzer olayların yaşanmaması için ne gibi önlemler alacağı merakla bekleniyor.