Devlet Okullarında Bağış Şoku! Veliler Çileden Çıktı!
Okulların açılmasına kısa bir süre kala, veliler devlet okullarının talep ettiği yüksek bağış ücretleriyle karşı karşıya kaldı. Özellikle özel okullardaki fiyat artışları nedeniyle devlet okullarına yönelen veliler, kayıt sırasında istenen bağışlarla şaşkına döndü. Bağış adı altında talep edilen bu ücretler, veliler arasında büyük bir tepkiye yol açtı.
Bağış Mı, Zorunlu Ücret Mi?
Devlet okulları için istenen bağışlar, her ne kadar "zorunlu değil" olarak belirtilse de, kayıt işlemleri için adeta bir şart gibi sunuluyor. Özellikle gelir düzeyi düşük bölgelerde bu rakamlar 10 bin TL'den başlarken, Ataşehir, Şişli ve Kadıköy gibi semtlerde 300 bin TL'ye kadar çıkabiliyor. Bu durum, velilerin "Devlet okulları paralı mı oldu?" sorusunu sormasına neden oluyor.
Anadolu Lisesi'ni kazanan çocuğunu kaydettirmek isteyen bir veli, okul idaresinin 35 bin TL bağış istemesiyle yaşadığı şoku şu sözlerle ifade ediyor:
Çocuğum sınavlara girerek kazandığı A. Anadolu Lisesi’ne kayıt için gittiğimizde okul idaresi kayıt yapmak için bizden 35 bin TL bağış istedi. Bu istek karşısında çok şaşırdık, devlet okulları artık özelleşti mi? Paralı mı oldu? Bu yüzden çok öfkeliyiz. Ben çalışmıyorum, eşim memur biz bu ücreti nasıl ödeyelim. Bakanlık bu okulları denetlemiyor mu? Çocuğumun çok çalışarak kazandığı okula gitmesi için para ödemek zorundamıyız? CİMER'e şikayet ettik bakalım sonuç alacakmıyız.
Veli Derneklerinden Uyarı!
VELİ-DER Genel Başkanı Ömer Yılmaz, konuyla ilgili velileri uyararak, okulda boş kontenjan olması durumunda öğrencinin kaydının yapılması gerektiğini belirtiyor. Yılmaz, bu tür ücret taleplerinin yasal olmadığını vurgulayarak, velileri durumu Milli Eğitim Bakanlığı'na veya ilgili mercilere bildirmeye çağırıyor. Ayrıca, bu türden bağış adı altında istenen paraların kesinlikle ödenmemesi gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Eğitimde Fırsat Eşitliği Nerede?
Devlet okullarında talep edilen bu bağışlar, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırı bir durum oluşturuyor. Maddi durumu yetersiz olan ailelerin çocukları, bu tür uygulamalar nedeniyle eğitim haklarından mahrum kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, eğitim sistemindeki adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor ve toplumda ayrışmalara neden oluyor.
Bu bağlamda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili daha sıkı denetimler yapması ve velilerden zorla bağış alınmasının önüne geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, devlet okulları da özel okullar gibi sadece belirli bir gelir grubuna hitap eden kurumlar haline gelebilir.
Özetle, devlet okullarında bağış adı altında istenen yüksek meblağlar, velileri zor durumda bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda eğitimde fırsat eşitliği ilkesini de zedeliyor. Yetkililerin bu konuda ivedilikle harekete geçerek, adil ve erişilebilir bir eğitim ortamı sağlaması büyük önem taşıyor.
