DEM'den Çözüm Süreci Hamlesi: Öcalan'sız Olmaz!
Aktüel

DEM'den Çözüm Süreci Hamlesi: Öcalan'sız Olmaz!


29 May 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 30 May 2025

Cumhur İttifakı'nın "Terörsüz Türkiye" hedefiyle başlattığı yeni açılım sürecinde, DEM Parti'den dikkat çekici bir hamle geldi. Terör örgütü PKK'nın silah bırakması için devlet, örgüt ve bağımsız gözlemcilerden oluşan üçlü bir komisyon kurulması önerildi. Ancak, AKP'nin sürece dair henüz net bir pozisyon almaması dikkat çekiyor.

Çözüm Süreci İçin Üçlü Komisyon Önerisi

Halk TV yazarı İsmail Saymaz'a konuşan DEM'li yetkili, çözüm sürecinin yeniden başlatılması amacıyla PKK'nın silah bırakması için üçlü bir yapı önerdiklerini belirtti. Yetkili, iktidarın terörle bağlantılı suçlara dair yasal reformlara sıcak bakmadığını ve bu durumun çözüm süreciyle ilgili mekanizma görüşmelerini yavaşlattığını ifade etti. DEM'li yetkili, "AK Parti, siyasi davalara ve siyasi suçlara değmeyecek bir paket getiriyor. Biz buna şiddetle muhalefet edeceğiz" dedi.

DEM yetkilisi, PKK'nın silah bırakması için oluşturulacak yapının, devlet, PKK ve bağımsız gözlemcilerden oluşması gerektiğini vurguladı. Üçlü ya da tarafsız bir izleme mekanizmasıyla sürecin yasal ve fiili olarak ilerletilmesi gerektiğini belirten yetkili, şunları söyledi:

"Öcalan-devlet arasındaki tartışma şuraya ulaştı: PKK kongresinden sonra yapılması gereken temel şey, hukuki çerçevede bir düzenleme ve silahların pratik olarak devreden çıkarılması meselesi. Bunun için bir mekanizmaya ihtiyaç var; üçlü, ikili, bağımsız bir komitenin gözetiminde. Bunlar tartışılıyor. İktidar bu konuda hala önerisini ve fikrini netleştirmiş değil. Kürt hareketinin fikri nettir. PKK’dan ve devletin kimi birimlerinden oluşan bir mekanizmanın yanı sıra bağımsız bir komitenin; partiler olur, meclis alt komisyonu olur, gözlemci heyetin mekanizmada yer alması. Böyle bir önerisi var."

Öcalan'sız Çözüm Olmaz!

Aynı yetkili, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın sürece aktif olarak katılmasının, PKK için olmazsa olmaz bir koşul olduğunu ifade etti ve "Bu kongre şartıdır" dedi. Bu açıklama, çözüm sürecinde Öcalan'ın rolünün ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

MHP'nin açılım sürecine temkinli yaklaştığı ve "Gereken neyse yapılmalı" yaklaşımını benimsediği belirtiliyor. AK Parti cephesinde ise durum daha karmaşık. İddiaya göre parti, kamuoyunda olası bir oy kaybından ve özellikle FETÖ bağlantılı davalarda da bu düzenlemelerin kullanılabileceği endişesinden dolayı çekimser davranıyor.

Bu gelişmeler, Türkiye'nin terörle mücadeledeki yeni yol haritası ve çözüm arayışları açısından kritik bir döneme girildiğini gösteriyor. DEM Parti'nin önerisi ve AKP'nin tutumu, sürecin geleceği üzerinde belirleyici olacak gibi görünüyor.