CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlemek istediği Filistin'e destek yürüyüşü, Taksim'de gergin anlara sahne oldu. Polis, yürüyüşe izin vermezken, protestocularla polis arasında arbede yaşandı. İstanbul Valisi Davut Gül ise yaptığı açıklamada, bu tür toplanma çağrılarını provokasyon olarak değerlendirdi. Peki, olayların perde arkasında neler yaşandı? İşte detaylar...
Yürüyüşe Neden İzin Verilmedi?
İstanbul Valiliği, yürüyüşün güvenlik gerekçesiyle yasaklandığını duyurdu. Valilikten yapılan açıklamada, Taksim Meydanı ve çevresinin kalabalık olması ve olası provokasyonların önüne geçmek amacıyla bu kararın alındığı belirtildi. Ancak CHP İstanbul İl Başkanlığı, yasağa rağmen yürüyüşü gerçekleştirmekte ısrarcı oldu. Bu durum, polis ve protestocular arasında gerginliğe neden oldu.
Yürüyüşün başlaması planlanan Tünel Meydanı'nda toplanan kalabalık, polisin barikatlarıyla karşılaştı. Polis, grubun dağılması yönünde uyarılar yaparken, protestocular sloganlar atmaya devam etti. Bir süre sonra polis, gruba müdahale ederek dağılmalarını sağladı. Müdahale sırasında bazı protestocular gözaltına alındı.
Vali Gül'den Sert Tepki
İstanbul Valisi Davut Gül, olayların ardından yaptığı açıklamada, yürüyüş çağrılarını sert bir dille eleştirdi. Gül, "Güvenlik gerekçesiyle sınırlı tutulan bu alanda ısrarla toplanma çağrısı yapmak, en hafif tabiriyle provokasyondur" dedi. Vali Gül, vatandaşları sağduyuya davet ederek, yasal olmayan eylemlere katılmamaları konusunda uyardı.
CHP kanadından ise henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak bazı CHP'li yöneticiler, yürüyüşün engellenmesini eleştirerek, ifade özgürlüğünün kısıtlandığını savundu.
Olayların Ardından Taksim'de Son Durum
Polisin müdahalesiyle dağılan kalabalığın ardından Taksim Meydanı ve çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Polis, olası yeni eylemlere karşı teyakkuz halinde bekliyor.
Bu tür olayların yaşanmaması için yetkililerin ve siyasi partilerin daha dikkatli ve yapıcı bir diyalog içerisinde olması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, farklı görüşlerin barışçıl bir şekilde ifade edilebilmesi, demokrasinin temel şartlarından biridir.