Belediyelerin memur ve işçi alım ilanları, adrese teslim kadro uygulamalarıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Son olarak bir belediyenin zabıta alımı için "Robotik ve Otonom Sistemler Mühendisliği mezunu olmak" şartı koyması ve bir başka belediyenin itfaiye eri alımında "Halkla İlişkiler" bölümü mezuniyetini araması büyük tepki çekti. Bu durum, kamu kurumlarındaki personel alımlarında liyakatın ne kadar göz ardı edildiği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.

Adrese Teslim Kadro İlanları Pes Dedirtti!

MedyaRadar'dan Ercan Öztürk'ün haberine göre, belediyelerin kişiye özel ilanlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bolu Gerede Belediyesi, itfaiye eri alımında kadın adaylar için muhasebe ön lisans, erkek adaylar için ise halkla ilişkiler mezuniyet şartı aradı. Çanakkale Gelibolu Belediyesi ise harita kadastro mezunu itfaiye eri arayışına girdi. Bu ilanlar, kamuoyunda büyük şaşkınlık ve tepkiyle karşılandı.

Robotik Mühendis Zabıta ve Diğer Absürt Şartlar!

Silivri Belediyesi'nin zabıta alımı için kamu yönetimi mezunu şartı aramasının yanı sıra, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin robotik ve otonom sistemler mühendisliği mezunu zabıta alımı yapması dikkat çekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise zabıta memurları için spor bilimleri mezuniyetini şart koştu. Bu durum, belediyelerin personel alım kriterlerinde ne kadar keyfi davrandığını gözler önüne seriyor.

• Bolu Gerede Belediyesi: İtfaiye eri alımında halkla ilişkiler mezuniyeti şartı
• Çanakkale Gelibolu Belediyesi: Harita kadastro mezunu itfaiye eri alımı
• Antalya Büyükşehir Belediyesi: Robotik mühendis zabıta alımı
• İzmir Büyükşehir Belediyesi: Spor bilimleri mezunu zabıta alımı

Bu tür ilanlar, kamuoyunda büyük tepkilere yol açarken, Bingöl Belediyesi'nin inşaat mühendisliği ve elektrik-elektronik mühendisliği mezunu zabıta alımı şartını gelen tepkiler üzerine değiştirmesi dikkat çekici bir örnek oldu. Benzer şekilde, Amasra Belediyesi'nin İngilizce YDS şartı araması da tartışma yaratmıştı.

Belediyelerin bu türden adrese teslim kadro ilanları, kamu kaynaklarının etkin ve adil bir şekilde kullanılmadığına dair endişeleri artırıyor. Liyakatın göz ardı edildiği bu tür uygulamalar, kamu hizmetlerinin kalitesini düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda gençlerin kamuya olan güvenini de sarsıyor. Yetkililerin bu konuda daha dikkatli ve şeffaf olması, kamuoyunun beklentisi haline gelmiştir.