Gazeteci Murat Bardakçı, İstanbul depremiyle ilgili yıllar sonra gelen bir itirafta bulundu. Bu itiraf, jeolog Celal Şengör'ü kızdıracak türden. İstanbul'daki son 6.2'lik depremin ardından, uzmanlar farklı görüşler belirtmişti. Kimileri büyük bir deprem beklenmediğini söylerken, bazıları ise yakın zamanda büyük bir deprem olacağını iddia etmişti.
Bardakçı'dan Şaşırtan İtiraf
Murat Bardakçı, Habertürk'teki yazısında, İstanbul depremlerinin 250 yılda bir tekrarlandığı iddiasını savunanlardan biri olduğunu belirtiyor. Ancak son yıllarda daha fazla belge ve çalışma inceledikçe fikrinin değiştiğini ifade ediyor. Bardakçı, "Şimdi bir itirafta bulunayım: İstanbul’un her 250 senede bir sallandığı ve bu uğursuz periyodun bin küsur seneden buyana hiç şaşmadığı iddiasını ortaya atıp savunanlardan biri ben idim!" diyor.
Bardakçı, bu değişimin nedenini ise 1894 depremini göz ardı etmiş olmalarına bağlıyor. İstanbul'un altıda birini yıkan bu felaketin, 250 yıllık periyot hesabını karıştırdığını belirtiyor. 1999 depreminin ardından deprem tarihine merak saldığını ve Osmanlı Arşivleri'ndeki belgeleri incelemeye başladığını aktarıyor.
1894 Depremi Tartışması
Bardakçı, 10 Temmuz 1894'te İstanbul'da meydana gelen depremin, aslında İstanbul depremi olduğunu savunuyor. Arşiv kayıtlarına göre, depremde 161 kişi hayatını kaybetmiş ve İstanbul'daki evlerin altıda biri kullanılamaz hale gelmişti. Ancak bazı deprem uzmanları, bu depremin merkez üssünün İzmit olduğuna inanıyor.
Bardakçı, arşiv kayıtlarının İstanbul'da 20 bin 959 binanın yıkıldığını gösterdiğini, buna karşılık İzmit Sancağı'nda sadece 600, Bursa'da ise 49 binanın hasar gördüğünü vurguluyor. Belgelerin açıkça "1894 depremi İstanbul depremidir" dediğini, ancak bazı hocaların bunu kabul etmediğini belirtiyor.
Celal Şengör Ne Diyor?
Murat Bardakçı'nın yakın arkadaşı olan Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul depremiyle ilgili olarak "Bizans’tan bu yana gelen zaman aralıklarına bakarsan yaklaşık her 250 senede bir büyük bir deprem vuruyor İstanbul’u." görüşünü savunuyordu. Bardakçı'nın bu itirafı, Şengör'ün görüşleriyle çelişiyor gibi görünüyor.
Bu konuda farklı görüşler savunan uzmanların olması, İstanbul depremi konusundaki belirsizliği artırıyor. Ancak, 1999 depreminin ardından Prof. Şener Üşümezsoy'un Düzce ve Silivri depremlerini doğru tahmin etmesi, onun görüşlerine olan ilgiyi artırıyor. Üşümezsoy da 1894 afetini İstanbul depremi olarak değerlendiriyor.
İstanbul depremi, Türkiye için önemli bir risk faktörü olmaya devam ediyor. Uzmanların farklı görüşleri olsa da, depreme hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Murat Bardakçı'nın itirafı, deprem konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Bu tartışmaların, daha bilinçli ve hazırlıklı bir toplum olmamıza katkı sağlaması umuluyor.