Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sözcü Gazetesi'nde çıkan ve büyük yankı uyandıran "Saraya yazdı, açık cezaevine çıktı" başlıklı haberi sert bir dille yalanladı. Bakan Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, haberin asılsız olduğunu ve iddiayı ortaya atanlar hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu gelişme, medya ve siyaset dünyasında geniş yankı uyandırdı.

Cezaevi Geçiş Şartları ve Mevzuat

Bakan Tunç, açıklamasında hükümlülerin kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş şartlarının Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklere göre belirlendiğini vurguladı. Tunç, adı geçen hükümlünün 1997 yılında kapalı ceza infaz kurumuna girdiğini ve 27 yıl 4 ay boyunca kapalı ceza infaz kurumunda cezasını çektiğini belirtti. Hükümlünün ceza infaz sürecinin, yürürlükteki mevzuat hükümleri gereğince diğer tüm hükümlülere uygulanan usuller çerçevesinde yürütüldüğünü ifade etti.

İddialar Gerçeği Yansıtmıyor

Bakan Tunç, "Mektup yazdığı için açık cezaevine geçtiği yönündeki iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. Bu türden asılsız iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ve bu türden haberlere itibar edilmemesi gerektiğini belirtti. Bakan Tunç, bu türden yalan haberlere karşı hukuki yollara başvuracaklarını ve sorumluların cezalandırılması için gerekli adımların atılacağını vurguladı.

• Haber asılsızdır.
• İddialar gerçeği yansıtmamaktadır.
• Soruşturma başlatılmıştır.

Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu

Bakan Tunç, bu asılsız iddiayı ortaya atanlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu'nun 217/A maddesi gereğince "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan adli soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu madde, kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik kasıtlı eylemleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Bakan Tunç'un bu kararlı tutumu, benzeri yalan haberlerin yayılmasının önüne geçmeyi hedeflemektedir.

Sonuç olarak, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Sözcü Gazetesi'nin haberine yönelik sert yalanlaması ve soruşturma başlatılması, Türkiye'de medya etiği ve haberlerin doğruluğu konusunda önemli bir tartışma başlatmıştır. Bakan Tunç'un açıklamaları, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yalan haberlerin yayılmasının engellenmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu olay, medyanın sorumluluğunu ve haberlerin doğruluğunu teyit etme gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.