
101 Milyon Kişilik Veri Skandalı! O İsimlere Dava Açıldı!
Türkiye'de büyük yankı uyandıran kişisel veri skandalında flaş gelişme! Milyonlarca vatandaşın ve üst düzey yöneticinin bilgilerini yasa dışı yollarla ele geçirerek satan 17 şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açıldı. Şüpheliler, 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak.
101 Milyon Veri Nasıl Ele Geçirildi?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sonucunda, şüphelilerin "illegalplatform.com/org" adlı internet sitesi üzerinden milyonlarca kişinin verilerini sattığı tespit edildi. Bu veriler arasında:
- T.C. kimlik numarası
- Ad-soyad
- Doğum tarihi
- Anne-baba adı
- Adres
- GSM numarası
- Tapu bilgileri
- SGK kayıtları
- Banka hesap numaraları
- Araç ruhsatı
- Vergi kimlik numarası
- E-posta adresleri
- Eğitim ve meslek bilgileri
gibi çok sayıda kişisel bilginin yer aldığı belirtildi. İddianameye göre, bu veriler kamu ve özel sektör bilgi sistemlerine yetkisiz erişim ve sızmalar yoluyla elde edildi.
Siber Güvenlik Kanunu İlk Kez Uygulandı
Bu dava, Mart 2025'te yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu'nun ilk kez bir iddianamede uygulandığı vaka olarak kayıtlara geçti. İddianamede, siber uzay kavramının sadece internet ortamını değil, internete bağlanabilen kapalı devre sistemlere veri girilmesini de kapsadığı vurgulandı. Bu durum, şüphelilere daha ağır cezalar verilmesinin önünü açtı.
Yapay Zeka ile Dolandırıcılık Girişimi
İddianamede dikkat çeken bir diğer detay ise, şüphelilerin yapay zekâ kullanarak sahte videolar ürettikleri iddiası. Şüphelilerden "Major" kod adlı Metin Yeşil'in, sahte web siteleri hazırlayarak dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunduğu belirtildi. Yeşil'in, "Türkiye Petrolleri" ve "Baykar" adına yatırım danışmanlığı vaadiyle sahte internet siteleri kurduğu ve yazışmalarda "Melik" isimli kişiyle iş birliği yaptığı aktarıldı. Ayrıca, Oğuzhan Uğur ve Haluk Levent'in görüntülerinden sahte videolar üretildiği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ses ve görüntüsüyle reklamlar hazırlandığı ortaya çıktı.
Türkiye, kişisel verilerin korunması konusunda son yıllarda önemli adımlar atmış olsa da, bu tür büyük çaplı veri ihlalleri, sistemdeki güvenlik açıklarını ve alınması gereken önlemleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu davanın sonucunda verilecek cezalar, benzer suçları işlemeyi düşünenler için caydırıcı bir örnek teşkil edecektir. Kişisel verilerin korunması, bireylerin temel haklarından biri olup, bu hakkın ihlali ciddi sonuçlar doğurabilir. Yetkililerin bu konudaki hassasiyeti ve kararlılığı, vatandaşların güvenliğini sağlama açısından büyük önem taşıyor.